Veli ÖZÇELİK

Tarih: 20.12.2024 14:54

DIŞ POLİTİKA

Facebook Twitter Linked-in

Dış politikayı dikkatlice takip ediyorum; hatta artık dış siyasete yetişemiyorum. Ortadoğu bataklığı genelde bizim siyasetimizin ana gündemi. Dün kötü dediğimize bugün iyi diyoruz. Türkiye olarak bir denge politikası izliyoruz; kin gütmüyor, "Devletin devlete ceza kesmesi küsmesi olmaz" kazan kazan mantığını düstur ediniyoruz. Sisi’nin, rahmetli Mursi’yi askeri ihtilalle devirmesinin ardından bozulan Türkiye-Mısır ilişkileri, 2022 yılında başlayan görüşmelerle yumuşamıştı. Bu hafta yapılan görüşmelerle ilişkiler biraz daha perçinlenmiş oldu.

ülkeler safını belli etmiş durumda: Amerika, AB, İsrail’in yanında yer alırken , Rusya, İran.ortada. Hepsi bölgede "Ben de varım" deme peşinde.

Şımarık çocuk İsrail ise ne BM, ne insan hakları, ne de hukuku dinliyor. Etrafındaki her yeri ve her ülkeyi bombalıyor. Bu şımarıklık, Arap ülkelerini yavaş yavaş Türkiye eksenine çekiyor. Lübnan Başbakanı'nın "Önce Allah’a, sonra Türkiye’ye güveniyoruz" sözü, Arapların "Bizi arkamızdan vurdu" ya da "Türkler bizi sattı" şeklindeki sözlerinin artık hükmünün kalmadığını gösteriyor. İki Afrika ülkesi, Sudan ve Etiyopya arasındaki barış bile Türkiye’nin hakemliği ile sağlanıyor.

Dış politikadaki başarılar sonrası bir kesim, "Geçinemiyoruz, siz bize dış politika anlatıyorsunuz" diyor. Haklıdırlar. Fakat Ertuğrul Gazi de aynen bugünkü günleri yaşadı: Moğollar, Haçlılar, Haşhaşiler, ekonomik krizler vs… Ve bu sürecin sonunda Osmanlı gibi bir devlet doğdu. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden süper güç olacağının sinyallerini bize veriyor.. Olaylar ,süreçler genelde tarihle  benzerlik taşır. ve ortadoğuda Kartlar yeniden dağıtılıyor..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —