Günden güne daha ciddi boyutlara ulaşan yoksullaşma ile karşı karşıyayız. Para birimimizin değer kaybetmesi ve alım gücünün giderek düşmesi, meslektaşlarımızın yaşamlarını çıkmaza sokmaktadır. Teknik işlerin ağır sorumluluğunu üstlenen meslektaşlarımız, reva görülen düşük ücretlerle geçimlerini sağlayamamakta, insanca yaşam koşullarından uzaklaşmaktadır.
Açıklanan 22.104 TL asgari ücret, milyonlarca emekçiye “Sizi yoksulluğa değil, açlığa mahkûm ediyoruz” demekten başka bir anlam taşımamaktadır. TÜİK’in yıllık enflasyon rakamlarının bile %47 olarak duyurduğu, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 21 bin TL’ye, yoksulluk sınırının ise 72.500 TL’ye dayandığı bir ülkede, bu ücretin insanca yaşam için yeterli olmadığı ortadadır. Duyurulan 22.104 TL asgari ücret, ne insanca yaşam koşullarını sağlamaya ne de milyonlarca emekçinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yeterlidir. Bu ücret, emekçilerin taleplerine ve yaşam gerçekliklerine tamamen aykırıdır. Toplumun refahını ve adaletini sağlamanın bir gereğidir. Açlık sınırının altında bir ücretle yaşamın sürdürülemeyeceği açıkça ortadayken, emeği ile geçinen tüm kesimlerin ve emekçilerin hak ettiği koşulları elde edebilmesi Emeğin karşılığını alabilmek için örgütlü mücadele şarttır.
Emeğin Hakkını Almak İçin Mücadele Şarttır
Meslektaşlarımız, işsiz kalma kaygısıyla her yeni güne mücadeleyle başlamaktadır. Sürekli artan iş yükü, stres ve mobbing ile baş etmeye çalışırken, sosyal ve kültürel hayattan mahrum kalmaktadırlar. Hiçbir güvenceleri olmadan, keyfi işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalmakta, barınma gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadırlar. Örneğin, büyükşehirlerde mühendislerin maaşlarının %75-80’i kira masraflarına gitmekte veya barınma konusunda bile büyük güçlüklerle karşı karşıya kalmaktadır.
Biz, Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği olarak, meslektaşlarımızın hak ettiği insanca yaşam koşullarını talep ediyoruz. Yoksulluk sınırının altındaki ücretleri kabul etmiyoruz. Yoksulu daha yoksullaştıran zengini daha da zenginleştiren, her türlü değeri ortadan kaldırmayı hedefleyen ve paranın acımasız egemenliğine dayanan bu düzene boyun eğmeyeceğimizi, meslektaşlarımızın hak ettikleri yaşam koşularına kavuşana dek sesimizi yükseltmeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz.
Yoksulluğa Razı Bir Toplum Yaratılmak İsteniyor
2025 yılı, işçiler, memurlar, emekliler ve tüm emekçi kesimler için yoksulluk ve açlıkla imtihan yılı olarak tasarlanmak istenmektedir. Bu bir kader değildir! Ekonomik ve toplumsal krizlerin faturası, emeğiyle geçinenlere kesilemez. İktidarın geri adım atması mümkündür; sermayenin dokunulmazlığı ise kabul edilemez!
- 2025 yılı itibarıyla mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının işe giriş ve alt sınır ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
- Sosyal adalet sağlanmalı, insanca yaşam koşulları garanti altına alınmalıdır.
Bilimle Eşit ve Adil Bir Ülke İçin Mücadeleye Devam
Yoksulluk sınırının altında bir ücret ile sağlıklı ve insanca bir yaşamın mümkün olmadığını tekrar vurguluyoruz. Sağlık, yalnızca bedensel değil, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali anlamına gelir. Açlık, yoksulluk ve eşitsizlik, bir halk sağlığı sorunudur.
Bilim ve teknikle kurulacak eşit, özgür ve adil bir ülke için mücadele etme sözümüzü yineliyoruz. Meslektaşlarımızın hak ettiği koşullara ulaşması için çalışmalarımıza ve mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Emeğimiz değerli, yaşamlarımız da!
