Muzaffer Bıyık, Acun'u da geçti

Geçen hafta katıldığım bir televizyon programında gazeteci arkadaşım, "Türkiye'den Acun Ilıcalı'yı tanımayan yok. Ama Kimya Nobel Ödülü alan Aziz Sancar'ı sorsak kaç kişi tanır?" diye bir cümle kullandı...
Acun insanların istediği, ilgi alanında olan programları yayınlıyor. Türkiye'de en popüler spor olan futbolla ilgileniyor. Öyle belgeselmiş, haber programıymış toplumun çok ilgi göstermediği işlere el atmıyor. Vatandaşın ilgi alanında ki başlıklar neyse o başlıklara göre yarışmalar, eğlence programları hazırlıyor, yayınlıyor kanalında...
Önceki gün Darıca Belediye Başkanı aynı zamanda 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'nın adayı Muzaffer Bıyık'ın sahur programında beraberdik... Zatece sahur yemeği yiyip içmedik... Projelerini anlattı. Seçilirse yapacağı işlerden bahsetti. 
Darıca'da yaşayan vatandaşın ne istediğini bilen bir donanımla konuşuyordu. Aslında Kastamonulu olan Bıyık, ömrünün yüzde 99'unu Darıca'da yaşamış bir Darıca deneyimi ile sıkıntıları sıralıyor ardından sıkıntıların nasıl giderileceğini de anlatıyor.
Anlatırken siyasi bir ağızda tercih etmedi... Hatta siyasi menfaatlerin sarsılacağı ifadeler bile kullandı. 
Bıyık bu... Yarın sokakta muhalefet partilerinin adaylarından birinin koluna girip, onun için vatandaştan oy istese kimse şaşırmaz ... 
Dedim ya Bıyık bu... Vatandaşın sıkıntısının giderilmesi yada ertelenmesi onun siyaset çerçevesinde tutumuyor. Seçimlere 6 ay kala yolları kazdırmak öyle her belediye başkanının, adayın cesaret edeceği iş değil.
Darıcalının biz muhabirler olarakta tespit ettiği en önemli sorunların başında sabah işe gidenlerin yada akşam iş dönüşü başta İstasyon Caddesi olmak üzere, Fatih Sulatan Mehmet Caddesi, Aşıroğlu Caddesi'nin Osmangazi Köprüsü girişi ve çıkışında, 60. Yıl Ortaokulu dal-çık giriş çıkışında yaşanan trafik keşmekeşi... 
İnsanların önüne sosyal tesis koymasanızda olur... Eğlenmelerini sağlayacak projeler üretilmesede olur. Ama rızkını birinci dereceden etkileyen, işe gidiş gelişlerini kolaylaştırmazsanız kul hakkıda doğar. Bu ulaşım kördüğümünün çözümlenmesi çalışanın ya amirinden patronundan azar işitmesini sağlıyor yada işsiz kalmasını. Patron adam çalışanının işe geç kalmasını tercih etmez. Trafik vardı gibi mazereti de geçerli görmez. Şayet bu kenti yönetenler bu kentte yaşayan insanların işe gidiş ve gelişlerini kolaylaştırmıyorsa, insanların rızkına birinci dereceden sorumlu oluyordur. 
İşte Bıyık vatandaşın beklentisi olan, istediği, talep ettiği sorunlarla boğuşacak gibi seçilirse önümüzde ki 5 yıl...
Hiç abartmıyorum...
İlçenin şayet giriş çıkış sayısında artışı sağlayabilir, bazı yolları artırarak tek yöne çevirirse, İstasyon Caddesi, Fatih Sultan Mehmet Caddesi, Aşıroğlu Caddesi gibi ilçe çıkışlarını sağlayan yolları rahatlatırsa Bıyık için 3.dönem adaylığı hatta belediye başkanlığı garanti noktaya dönüşür...
Ramazan ayını yaşadığımız bu günlerde Çayırova'da düzenlenen bir iftar programına Bayramoğlu'ndan 2 saate yakın bir zaman sürecinde gittim. Hem de herkesin bilmediği bazı kestirme yolları kullanarak. Normalde bu sürede Ankara'ya gidiyo insanlar. 501 hattı otobüsler 3 saatte Darıca-Gebze turu atıyorlar.Yıl 2024 ...
Neyse ki biri çıktı... "Ben bu sorunları çözeceğim. Para harcanacaksa harcarız, Büyükşehire rica edeceksek ederiz, kamulaştırma yapılacaksa yaparız" dedi. 
Önemli olan vatandaşın derdine çözüm olmak... Dertleri çözülmemiş bölgeye vatandaşın işine, sıkıntısına hitap etmeyen projelerle göz boyamak boş iş. Adam derler, "Ayranın yok içmeye atla gider..." diye
Saygılarımla...