Çayırova Kitap Kafe'nin açılışından henüz 1 hafta geçmeden İlçe'de kitap fuarı ziyaretçilerini kabul etmeye başladı...
İşin hiç bilmem kaç yayınevi, kaç kitap olduğu kaç yazar akademisyenin söyleşi için katıldığı ile ilgilenmiyorum...
Niyet önemli...
Böylesi bir kültür etkinliği yapmak istenmesinin karşılığında tek bir kitap bile benim nazarımda tatmin edicidir..
Hele hele bu etkinliğe İlber Ortaylı gibi bir ismin davet edilmesi ve Çayırova'da ağırlanması ciddi bir organizasyon başarısı.
Bu adamı gerek video platformlarında gerekse TV programlarında ne zaman izlesem hemen büyüsüne kapılıyordum.
Çayırova Prof Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi Salonu'nda da farklı olmadı...
Her izlediğimde her dinlediğimde cehaletimle karşı karşıya geliyorum...
50 yaşına kadar Fatih Sultan Mehmet'in Çayırova Hünkar Çayırı'nda vefat etmesinin nedenini İran yada Memlük üzerine sefere çıkması esnasdında verdiği mola ile bağdaştırmıştım...
Diliskelesi'nden denizi geçerek İtalya üzerine sefer yaptığını 50 yaşında cuma günü öğrendim.
Hem Fatih'in deha askerliği, hem Ortaylı'nın engin bilgisi bir kez daha beni taş kesti.
Bu arada taş kesti kelimesini kullanmışken Çayırova Halkına, öğrencilerine, siyasilerine, öğretmenlerine bir hayranlığım daha oluştu.
Yaklaşık 1 buçuk saat süren söyleşi boyunca salondan tek çıt çıkmadı..
Tek bir telefon sesi duyulmadı..
Tek bir kıpırdanma yaşanmadı...
Kimse selfi çekme derdine bir akademisyeni popçu, topçu profiline sürüklemedi.
Sanatçıya, akademisyene, kültüre verdiği değeri ve saygıyı dört dörtlük gösterdi.
Organizasyonda emeği geçenleride es geçmemek gerekir...
Stantlardan, salona, koridorlardan giriş çıkışlara kadar en ince detaylar ince ince işlenmişti.
Başkan Yardımcısı Kenan Tuzcu, Başkan Çiftçi'nin olmadğı programda gerek İlber Hoca'nın karşılanması ve uğurlanmasında, salondaki işleyiş sürecinde
plaket ve hediye sunumlarındaki düzende oynadğı başrolü eline yüzüne bulaştırmadan hatasız bir görev tamamladı. Açılış konuşması sonrası kendisini ilk tebrik eden ve elini sıkan CHP Meclis üyeleri oldu.
Hatta salondaki programın tamamını CHP Meclis Üyeleri ile birlikte oturarak takip etti.
Sanat ve kültürün barışcıl, entellektüellik ve birleştirici güç noktasındaki etkilerini açılış programında hayranlıkla takip ettim.
İlber Ortaylı'nın söyleşide ki bir cümlesi çok önemliydi.."İnsanları ev satarken dolandırısanız evin değeri kadar zarar verirsiniz.. Eğitimde, bilgide dolandırısanıuz yarım asrına zarar verirsiniz. Doğmamış çocuklarına kadar etki eden bir
zararla karşı karşıya bırakırsınız."
İşte bu cümlelerin önemi üzerine Çayırova Belediyesi'nin Kitap Kafe, Kitap Fuarı, Bilgi Evleri, Gençlik Evleri gibi çalışmaları sadece bireylerin değil
Çayırova'nın hatta Türkiye'nin asırlara yansıyacak geleceğini etkileyecek çalışmalar olarak görüyorum.
Yine İlber Hoca, "Tarihinizi elinizdeki cihazlardan değil kitaplardan öğrenebilirsiniz..." derken kitap kafelerin ve kitap fuarlarının insanların ayaklarına kadar sunulması bence bir o kadarda kutsal hizmetlerdir.
Aslında klasik siyaset dünyasında, "Kitap kafelerle, kitap fuarlarıyla geçiştiremezsiniz, kenrtin daha büyük ihtiyaçları var." muhalefeti aslında bu söylemlerin sahiplerininm
ilçe halkını kandırmak adına bir siyasi söylemdir... Bence kitap üzerine yapılan her hizmet Kent Meydanlarından, Uçak Kafelerden, sosyal tesislerden çok daha önemlidir.
Bir kentte, kent meydanı olmamasından dolayı yaşanacak zarar, kitap üzerine yapılmayan hizmetlerden çok daha azdır...
Hayatının 3'te ikisini bilgisayar ve cep telefonları içinde yaşayan, sosyal medyanın uyuşturucu kuyusunda gününü geçiren başta gençliğimiz ve genel halkımızın önüne kitap koymak, kitap okuyun demek,
kitabını ayağına getirmek bir belediye hizmeti dışında ayrıca sevaptır, hayırlı bir iştir... Dinimizin ilk emri olan "OKU" bir anlam içerir...
Bana göre bu anlam çerçevesinde Müslüman-Türk insanı cahil olamaz, bilgisiz olamaz, kültürsüz, sanatsız olamaz, bilimsiz ilimsiz, fakir olamaz...
Kitap zenginliktir, kitap cehaletin düşmanıdır, kitap ecdadımızın canlılığıdır...
Saygılarımla