Çayırova Belediyespor Basket ligde geride bıraktığı iki haftalık süreçte bir galibiyet bir mağlubiyet ile serüvenine devam ediyor.
İlk hafta farklı galibiyet aldığı Ankaspor maçı sonrasında bir değerlendirme yazısı yazmadım. Aslında Ekim ayının ilk haftasına kadar geçen süreçte de değerlendirme yapmayı düşünmüyordum.
Zira Koç Engin Gençoğlu bir takımın hazırlık, uyum ve istenile kapasiteye ulaşma sürecinin 7 haftayı kapsadığını belirtmişti. İlk antrenman olan 2 Ağustos'tan itibaren 7 haftalık geçecek süreç için duvara çentik atıyorum.7 hafta dolmadan ÇESK için eleştiri, övgü yada performans değerlendirmesi yapmayacağım. Zaten oyuncuların maç başına kişisel oyun performanslarını değerlendiriyor, günlük ve haftalık gelişimlerini "Kim nasıl oynadı?" başlığı altında sizlerle paylaşıyorum. İlk hafta yabancısız ve gençlerden kurulu Ankaspor ile oynayan temsilcimizi değerlendirmek zaten yanıltıcı olurdu. Daha ciddi rakiplerle oynanacak maçlara dikkat çekmek istediğimi belirtmiştim.
Cuma akşamı İstanbul'da oynanan Esenler Erokspor maçında ÇESK'in sahaya yansıttığı 3 periyotluk oyunu tebrik ederim. Maç hala youtube'de duruyor. İzleyebilirsiniz. O akşam Esenler Erokspor kötü gününde değildi. Ama ÇESK çok daha iyi bir oyun oynadı. Tek sorun maçı başladığımız gibi bitiremedik. Mükemmel başlayan Koray, Jamari, Mert ve Merthan son bölümde aynı oranda performans gösteremedi.
Diante tutuk başladığı maçın ikinci yarısında açıldıkça açıldı. Seviyor 3.periyot oynamayı.
Şimdi bu takımın maçı tamamlayacak fizik kondüsyon gücü yetersiz diye yazamıyorum zira hocanın 7 haftalık hazır olma sürecine ilişkin kredisi bir köşemde duruyor. Bu nedenle oyuncuların maç geneline yayılacak fiziksel durumları için 7 haftayı bekleyeceğim.
Hocamız değişik yayın kuruluşlarına verdiği her röportajda "Bütçe Edebiyatı yapmayı sevmem" diyor ama her açıklamasında Esenler Erokspor'un, Trabzonspor'un ve para harcayan bir kaç kulüple ilgili ifadeleri içeren bütçe kıyaslamaları yapıyor. Mağlubiyete bahane, mazeret sunmayı sevmem diyor ama hakemleri, kaşı açılan oyuncusunu, antrenmanda sakatlanan Eray'ı, son bölümde ki oyuncuların katkısızlığını sıralıyor.
Yalan mı söylüyor... Hayır.. Aynen dediği gibi. Söyledikleri harfi harfine doğru. Sadece eksik sıralıyor. Kendisi için hiç yoğurdum ekşi demiyor. Takımı maça hazırlayan, maç boyunca yöneten, beşleri çıkaran, oyuncu değişikliklerini yapan, skorda öndeyken ve gerideyken hamle yapan kendisi ama mağlubiyet nedeni olarak sakatlık, hakem yönetimi, oyuncu katkısızlığı olarak sıralayıp, sıyrılmış...
Takımının yüzde 40 ile oynadığının altını çizmiş. İster istemez yüzde yüz için insan heyecanlanıyor. Ama 7 hafta sonuna kadar benim gibi Koç Engin Gençoğlu'da sabretmeli.
Gençoğlu bu mağlubiyetten çıkarılacak dersler olduğunu da belirtiyor...
Hakem kararlarına alınacak bir önlem yok. Sadece oyun geneline yayılmış üstün performansla sadece rakibi değil hakemi de yenebiliriz.
Ama maçın sonunu getirecek fizik gücü, teknik taktik uygulamaları, maçta hakemle diyalog yerine rakibe ve oyuna motive olma, benç disiplini ve işleyişi, skorda öndeyken ve düşüşteyken hamle girişimleri gözden geçirilecek, ders çıkarılacak ve müdahale edecek başlıca konular olarak gördüm.
Saygılarımla...