Son 48 saat içinde Gebzespor kongresine günler kala kulübe başkan adayı olabilecek isimler gündeme geldi.
Eren Ertuğrul Işık, Nihat Yıldırım ve mevcut başkan Resul Tat için "Hangisi Gebzespor'a Başkan Olmalı?" başlığı ile sosyal medyada anketler dahi düzenleniyor...
Güzel ve sevindirici olan taraf kulüp başkanlığı için birkaç ismin varlığıdır.
Hangi ismin kulübe daha çok yarar sağlayacağı konusu farklı bir tartışma yada değerlendirme unsurudur.
Önemli olan Gebzespor Kulüp Başkanlığı'nın değerliliğini hisseden isimlerin varlığı.
Keşke çok daha isim başkan adayı olarak gündeme gelse.
Mevcut adayları değerlendirmek, bu isimlerin Gebzespor'a neler katacağını yorumlamak çok da doğru bir durum değil.
Çünkü kulüplere benim ölçülerimde bir kulübün başarıyı yakalamsı, saha içi ve saha dışı yönetimi başkandan çok oluşturacağı ekiple ilgili bir durum...
Belki herşey kulüp başkanının kontrolündedir ama takımı maça başkan hazırlamaz, takımın transferlerini başkan yapmaz, takımın mali yönetimini başkan yürütmez...
Ekibinde futbol şube sorumlusunun, paradan anlayan mahasip ve mali konuda uzman kişilerin varlığı ile takım iyi bir yönetim sürecine girer. Oluşturulacak transfer komitesinin telefon rehberinde ki teknik ekip ve futbolcu pörtföyünün zenginliği önemlidir.
Hatta kulüp başkanın çok fazla futbol bilmesine de gerek yok. Ama çok iyi idarecilik yeteneğinin olması şarttır. Teknik ekip- yönetim ilişkisi, yönetim kurulunun görev dağılımı, mali kaynakların yaratılması, belediye-kulüp ilişkisinin sağlıklı yürümesi gibi konularda başkan koordinasyon oluşturmalı...
Ama maalesef Menekşede bu işler böyle olmuyor... Takımın yönetimine devam edip etmeyeceği netleşmeyen mevcut idare transfer çalışması yapıyor. Belki yeni sezonda sahaya çıkacak bir iskelet bırakmak istiyorlar belki de tekrar yönetimde devam etmek istiyorlar. Bilemiyorum.
Gebzespor'un 3.Lig'den 2.Lig'e çıktığı sezonu hep hatırlatıyorum sizlere...
Genel Menajer olarak görev yapan Ali Özdinçer kulüp başkanı, belediye başkanı, teknik ekip ve futbolcu kadrosu arasında bir banliyö oluşturmuştu. Takımda iyi yada kötü giden her unsuru belediye başlkanı ve yönetim ile paylaşırdı. Dönem kulüp başkanı Şevki Demirci'nin de yükü hafiflerdi, yönetim kurulununda, teknik ekibinde... Sorun çözülmesi adına çok muhatap aranmazdı.. Yöneticilerin antrenmana gelmesini dört gözle bekleyen futbolcu ve teknik ekip yapısı yoktu. Özdinçe kendisine iletilen yada kendi tespit ettiği mali yada teknik sorunları ortadan kaldırmak için kapılar arasında mekik dokurdu.
Gebzespor ne zaman o dönemde düşüşe geçti... Belediye başkanının kapısını yöneticiler çalmaya başladı, teknik ekipteki isimler çalmaya başladı, futbolcular çalmaya başladı, hatta personel dahi farklı niyetlerle belediye başkanına gitti.
Herkes kendine göre birşeyler taşıdı...
Belediye başkanı içinde, yönetim içinde, teknik ekip içinde, futbol şube sorumlusu içinde içinden çıkılamaz bir durum oluştu. Teknik kadroda teknik ekiple yardımcısı arasında küskünlükler oluştu. Yöneticiler de soğuklukluklar oluştu. Futbolcular arasında gruplaşamalar oluştu... 2.Ligde 1 Lig hedefi duygularındayken bir anda amatör lige düştük...
İşte kulübe başkan olacak ismin bu gruplaşmalardan, kırgınlık ve küskünlüklerde uzak bir idari yapının iplerini elinde tutacak birisi olmalı diye düşünüyorum. Adı geçen isimler zaten işleriyle, kişilikleriyle, profilleriyle Gebze'nin önemli değerleridir... Bana göre de kendi kulvarlarının başarılı isimleridir. Gebzespor'u yönetmek istemeleri ve kulübün dosta düşmana sahipsiz bir kulüp vitrini sergilemesine görüntü vermemeleri dahi takdirliktir.
Saygılarımla...