Çayırova Belediyespor bugün Türkiye Basketbol Ligi serüveninde ilk resmi deplasman maçını oynadı...
Eksilerden çıkacak yüksek artılı bir maçtı...
Kötü mü oynadık?
Aslında bunu söylemek doğru olmaz. Ama rakip Pizza Bulls CO ekstraları fazla bir maç çıkardı. Attığı girdi. İlk yarıda savunma ribaunu almamıza gerek kalmadı. Çünkü dış atışları, turnikeleri, orta mesafe şutları hep potayla buluştu. Ancak ikinci yarı için şöyle bir eleştiri yapabilirim. Tarık, Berkay, Hakan, Jamari gibi oyuncularımızın arasında Duccre'nin bu kadar hücum ribauntlarıyla haşır neşir olması sinir bozucu geldi bana.
Zirveye oynanan sezonlarda en büyük kazançlardan birisi kötü oynadığınız bir maçı kazanmaktır. Ama bu sadece bir maç ile kısıtlıdır. Çünkü kötü oynayarak bir maçtan fazla kazanamazsınız ve hedefe ulaşmak için iyi oynamak zorundasınız.
Hani Çayırova Belediyespor'u Tofaş'a karşı izlemesem "Bu mu şampiyonluk adayı takım?" sorusunu sorardım. Ama Çayırova Belediyespor bundan daha kötü bir maç çıkarmadığı gibi rakipleri de bu kadar ekstra sayı üretemez diye düşünüyorum.
Rakip ilk periyotta 39 sayı üretti. Şanssa şans, başarı ise başarı... Bilemem. Ama Çayırova Belediyespor gibi bir takım bir periyotta neredeyse maç sonucu gibi bir sayıyı potasında görmemeli.
Belki de iyi ki gördüler... Daha kritik maçlar öncesi bu maç bir model oldu. Yine de net yazıyorum. Bir rakip sahada bu kadar rahat at koşturmamalı...
Bu arada hazırlık maçlarındaki takımlar gitmiş yerine zıpkın gibi takımlar gelmiş... Kandırmışlar bizi...
Toplam 8 hazırlık maçı ile birlikte yeni sezonda 10 maç yaptık. Ve hiçbir maça önde başlamadık. Maça iyi iyi başlamamak gibi bir alışkanlığımız oldu. Ama kazanma alışkanlığımızıda yazmam gerekiyor. Maça rakip iyi başladığında kazanma motivasyonu, özgüven ve maça ortak olma duyguları geliştiriyor. Bu açıdan negatif. Ancak Çayırova Belediyespor geriden gelip farklı kazanma unsurunu ligde ki her takıma karşı yapabilir mi? Oynamadan bilinmez.
Gallinat arkadaşlarından pas beklerken ne düşünüyor olabilir? Kendisine ilk yarıda gelen iki pas eline değmeden rakiple buluştu. Bu top kayıpları da sayıya dönüştü. Maç konsantrasyonu oluştuğunda zaten Galliant'ı kim tutabilir ki?
Bu ara maç boyunca sahada ki beşimizin ritim uyumu kafa karıştırıyor. Rakip agresif oynayınca bizim takım oyunu oynamaktan başka çaremiz kalmıyor.
Kimisi hızlı, ritimli ve koşturmaca içinde.. Kimisi yürüyerek hatta durarak oynuyor. Takım halinde bir ritim tutma işini Tofaş karşısında izledim ben... Yaptığınızı yapacaksınız. Çok şey istemiyorum, beklemiyorum. Yapabildiğiniz ve yapabileceğiniz unsurları biliyorum. Yapmadığınızda boynum bükülüyor...
Günün en güzel tarafı gelen galibiyet.. Teşekkürler.. Emeklerinize sağlık. Böyle bir gününde Pizza Bulls CO takımını yenmekte önemli iş...
Saygılarımla...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.