Dostlar sağolsun...
Doğum günüm diye heryerden yazdı...
Kutladı
50 küsür yaşına girmiş biri olarak çok da doğum gününün coşkusunu yaşayacak değilim.
Aksine yaşlanmanın ve bu dünyada ki miadını tamamlamaya yüz tutmuş biri olarak buruk bir duygu içindeyim...
Ama bugün doğum günüm diye havai fişek patalatacak biri değilim.. Okuduğunuz gibi köşe yazımı yazıyorum.
Annem vefat ettiği gün Kastamonuspor-Gebzespor deplasmanındaydım.
Kızım doğduğu gün Gölcük'te deprem enkazında çalışıyordum.
Beni büyüten, okutan, evlendiren, askere gönderen dedem öldüğü gün Aydın'da Nazilli Belediye-Çayırova Belediyespor Basketbol maçındaydım...
Allah bana da fotoğraf çekerken yada haber yazarken ölmeyi nasip etsin.. Öyle yatakta öksürük içinde ölümü bekleyen biri olmamak içindir bütün duam.
O yüzden sürekli yazıyorum.. Ölümde, doğum gününde, hastalıkta mazeret tanımaksızın yazmaya çalışıyorum.
İnsan ölüme yaklaştıkça kul haklarıyla ilgili konuları gözden geçiriyor.
Yaklaşık 3 yıldır Çayırova Belediyespor Basketbol Takımını iç ve dış sahada takip ediyorum.
Bazen hocayı eleştiriyorum bazen o hocayı kral yapıyorum.
Bazen maçın yıldızı oyuncuyu övüyor bazen de eleştiriyorum.
2 kez bu takımla şampiyonluk yaşadım.
Türk Basketbolunun en önemli 2 numaralı liginde hala takibe devam ediyorum. Bazen üzülüyor bazen de seviniyoruz.
Ama altını çize çize belirtmem gerekirse bu takımda şampiyonluğu çoktan elde eden bir konum var.
O da organizasyon başarısı...
Enes Alkdilek, takımın başantrenörlüğüne geldi ve çıkış başaldı. Yazdık hocayı...
Greenen üçlükleriyle haftanın oyuncusu oldu.
En son Diante... Konya'yı darmadağın etti. Onu da yazdık... Kutay'ı yazdık, İlkan'ı yazdık...
Hakkını verdik.
Ama perde arkasında öyle önemli iki adam varki yazmasam kul hakkına girerim.
Okan Gençoğlu, Muhammet Nizamoğlu...
Bir organizasyon sihirbazları...
Takım otobüsü Iğdır'da, Gaziantep'te, Konya'da kafileyi bekliyor... Takımın kahvaltısından, öğle yemeğine, akşam yemeğinden Kafe Breaking'e kadar kusursuz.
Çayırova'nın takımına yakışan konaklamalar...
A Milli Takımın Konya maçlarında kaldığı ayrıca fenerbahçe ve Galatasaray'ın Konyaspor deplasmanlarında kaldığı otelde Çayırova Basketbol Takımı kalıyor.
Takımın hiç bir taklımdan aşağı kalır yanı yok.
Çayırova Spor Salonu bu iki adamın bireysel çalışması sonucu NBA salonlarını aratmayacak düzeyde.
Maçları tırnak yiye yiye izliyorlar. Kazanınca kime sarılacaklarını bilmiyorlar. Kaybedince yanlarına yaklaşmayın.
Bu adamlar haftasonu maçlarını oynayınca hafta başında belediyede mesailerine devam ediyor.
Sihirbaz gibiler..
Tatilden dönen insanlar bile normal hayata adapte olmakta zorlanıyor. Bu adamlar Pazar günü Konya'da basketbol takımının organizasyonlarını tamamlayıp pazartesi belediye işlerine adapte oluyor.
En ince detayı bile kaçırmıyorlar...
Hata yapmıyorlar mı? Oluyor bazen... Ama hatadan ders almayı bile o kadar harika becerebiliyorlar ki, olumsuz bir yazı yazmam için fırsat bile vermiyorlar...
Çaresiz kalıyorum onlara... Sadece bir kere hata yapıyorlar, sadece bir kere kusur görebiliyorum, sadece bir kere eksik yada fazla yapıyorlar... Önce ve hemen kendilerini sonra takımı düzeltiyorlar...
ÇESK'in sezon sonu konumunu bilemem ama organizasyon şampiyonluğu için şimdiden Okan Gençoğlu ve Muhammet Nizamoğlu'nu kutlarım..
Saygılarımla..