Tarih: 01.11.2022 11:17
‘’Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak’’

‘’Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak’’

Büyükşehir Belediyesi “dijital baba” olarak anılan yazar-bilişimci Orhan Toker’i Ailem Kocaeli Buluşmalarında Kocaelililerle buluşturdu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kocaeli Kongre Merkezinde yoğun katılımla
gerçekleşen Ailem Kocaeli Buluşmalarına pek çok ailenin yakından takip ettiği
bilişimci-yazar Orhan Toker, "Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak" konu
başlığıyla katıldı. Söyleşi içeriğinde ‘Çocuklarımızın çok daha fazla İnternette
olmaları! Çocuklarımızın karşılaştıkları zararlı içerikler ve tehlikeler nelerdir?
Çocuklarda teknoloji bağımlılığı! Evde dijital denge ve dijital alışkanlıklarımızı
düzenleyelim’ alt başlıkları yer aldı.
DİJİTAL DÜNYA ÇOCUKLARIN KAYGI DÜZEYİNİ ARTIRIYOR
Yetişkinlerin ve çocukların hayatında büyük rol oynayan dijital dünya, pandemi
ile birlikte hayatımızın her alanında yer aldı. Pandemi sürecinde çocukların
okula gidememesine dikkat çeken Toker “Aileler çocuklara dünyanın sonu
gelecek, şu kadar suyumuz kaldı diye kaygılandırmaya başladı. Şimdi çocuklar
kırmızı bir gezegen çizmeye, çocuklarda kaygı oluşmaya başladı. Ardından
pandemi geldi, bu sefer çocuklar okula gidemediler, arkadaşlarını göremediler
dışarıya çıkamama durumları başladı” dedi. Toker’in dikkat çektiği çocuk kaygı
düzeylerinin ebeveynlerin ilgisiyle ve kontrolleri sayesinde dijital çağın
tehlikelerinden korunabileceği ve çocukları dijital dünyaya hazırlanabileceğini
söyledi.
İLK 36 AY ÖNEMLİ
İlk 36 ay çocukların zihinsel gelişim süreci olduğunu vurgulayan Toker, “İnsan
beyni yüz milyar hücreyi kapsıyor, bu hücrelerin 36 ayda yüzde seksen altısı
tamamlanıyor. Bütün bir ömür kullanacağımız zihinsel becerilerimiz bu ilk 36
ayda tamamlanıyor. Yürümek, konuşmak ve duygularımız hep bu ilk 36 ayda.
Bu gelişim sürecinde ne kadar ekran ne kadar etkili olursa gelişim eksik
tamamlanıyor.” dedi.
EKRANDA NE KADAR VAKİT GEÇİRMELİ?
Toker, ‘’Konuşamayan çocuklar var biliyor musunuz? İlkokula gidiyor, itişerek
anlaşıyorlar. Kendilerini ifade etmekte zorluk yaşıyorlar. 40 dk bir dersi

tamamlayamayacak, dikkat süreleri olamayan çocuklar var. Otizm benzeri
sanki hiç konuşamıyormuş, dışardan söyleneni algılayamıyormuş gibi gözüken
çocuklar var. İşte bunlar ilk 36 ay fazla ekrana maruz kalmış, bu sebeplerden
dolayı demek ki çocuklarımıza ilk 36 ay ekran göstermeyeceğiz. Bir kuralımız
var, yaşından bir çıkaracağız, kalanı 10 dakika süre vereceğiz. Yani beş
yaşındaysa bir çıkardık dört, kırk dakika süresi var. Okula başlamadıysa bu
süreyi ikiye bölerek, içeriğini faydalı, gelişimi destekleyici uygulamalardan
belirlemek gerekir. Artık uygulamalar öyle bir bozuldu ki onun için seçilmiş
şeyler izlemeli çıkan reklamlara da dikkat edilmeli. Kararlı olmak lazım
kararlılık denince 10 dk doldu fişi çekmeyeceksiniz bu şuna benzer sizin en
sevdiğiniz dizinin ortasında çocuk gelip fişi çekerse. Bu aynı şey, bırakın izin
verin izlesin. O zaman size saygısı da artar, izlediğim şeyi uzatıp kısaltma
yetkisinin sizin elinizde olduğunu anlar. Çocuğa orada bir esneklik yapmak yani
otoriterliğin sizde olduğunun bir göstergesidir. Ama fişi çekerseniz size
saygısını kaybeder ona dikkat ederek bugün esneklik gösterirsiniz yarın erken
kapatırsınız’’ bilgisini verdi.
SENİ BİLGİSAYAR KONTROL EDİYOR
Bilişimci-yazar Toker, sözlerine şöyle devam etti; ‘’Çocuk yolda durmuyor diye
yemek yemiyor diye bizi rahat bıraksın diye eline tablet telefon verirseniz çocuk
büyüdüğünde de onu arar. Yasaklamak olmuyor içerik kontrolünü
uygulamalara yaptırmak çok yanlış. O zaman ne oluyor biliyor musunuz? Şu
izlenimi veriyorsunuz; seni bilgisayarlar kontrol ediyor.’’
OYUNLARI BİZ SEÇELİM
‘’Şimdi gelelim bilgisayar oyunlarına, oyunlar doğru seçildiğinde çocuklar tarih
öğrenebilirler, coğrafya öğrenebilirler, ekonomi, para yönetimi öğrenebilirler
yeter ki doğru oyunları seçip oynayabilsinler. Ama biz oyun seçme zahmetinde
bulunmadığımız için çocuklar arkadaşlarının oynadığı oyunları oynuyor. En çok
oynanan en çok reklamı çıkan oyunlar çocuğu devamlı oyuna çağıran oyunlar
ısrarcı olan oyunlar. Örneğin bazı oyunlar, çocuk oyuna girdikçe onu
ödüllendirir ona oyun parası verir oyuna girmediğinde de seviye kaybeder
çocuk oyunlarda olan bütün kart açılışı sandık açılışı şans oyunudur. Bu
oyunlarda çocukları şans oyunlarına alıştırır. Çocuk rekabetçiyse araba yarışı
oynar, plan yapmayı seviyorsa strateji oyunları oynar, meraklıysa bilim oyunları
oynar. Yeter ki biz seçelim ve onla beraber oynayalım, hatta onu oyunu
sevdirirsek beraber oynarsanız bayılacaktır.’’
7. BULUŞMA HAYATİ İNANÇ İLE DEVAM EDECEK
Ailem Kocaeli Buluşmalarına duyulan büyük ilgi 7. buluşmada Hayati İnanç’la
sürecek. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Kadın ve Aile
Hizmetleri Şube Müdürlüğü Ailem Kocaeli Buluşmalarının 7.’si de hız
kesmeden Kocaeli halkıyla buluşacak.


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.