Çayırova Belediyespor BASKET
Bölgemizin en prestijli, en elit, en zirve lig başarısına ulaşmış projesi...
Bir sokak basketbolu etkinliğinden bugün basketbol dünyasında konuşulan, dikkat çeken, çekinilen, hatta "AMAN RAKİBİMİZ OLMASIN" denilen bir niteliğe ulaşmış marka...
Her ne kadar kadar insanımızın kafası futbol odaklı olsa da, küçümsenmeyecek, dikkat çekmeyecek bir ölçüde Çayırova Belediyespor BASKET gurur duyulacak, mucize maçlara imza atan bir takım oldu...
Bölge sporseverleride tribünlerde üzerine düşeni yaptı en kritik maçlarda geçmiş sezonlarda...
Ama yeni bir sınav, yeni bir deneyim sürecine girmek üzereyiz...
Türkiye Basketbol 1.Ligi..
Kısaca TBL
Şimdi basın olarak, tribün ve taraftar olarak, teknik ekip ve idareciler olarak yeni bir sezonda yeni bir sınav vereceğiz...
Açıkcası ben hazırım
Hatta takımdan da önde gittiğimi düşünüyorum.
Çünkü takımda yönetim ve teknik kadro kendi yapılaşmasını yaparken ben diğer takımların yapılaşmasını da takip ediyorum...
Şimdi diğer takımlar ve bizim takım arasında ki yeni sezon yapılaşmasına dair değerlendirmelere gelmek istiyorum... Yanlış gönderilen oyuncu oldu mu?
Bir üst ligi kaldıracak oyuncuların özellikleri bakımından analiz edecek olursak zaten mevcut oyuncuların yüzde 90'ı TBL de oynamış isimlerdi... Kalsalar sırıtmaz gitseler sırıtmaz... Ama geçtiğimiz sezon ÇESK bünyesinde ki performansları onların akıbetlerini belirledi sanırım...
Kalanlar neye göre kaldı?
Can'ı, Serhat'ı, Sebo'yu bilmem ama... Kutay yüreğiyle, aklıyla kaldı... O bir sihirbaz... Magic Kutay...
Bütün sezon tribünde oturan Batuhan takımda hangi değerlendirme ve ölçülerle kalmasına kara verildiyse Kutay'ın gitmesine kara verilmesi saçma sapan bir dengesizlik hatta art niyet olurdu.
Can Altıntığ geçen sezon büyük ümitlerle Konya'dan getirilmiş ama vasatın üstüne çıkamayarak rölanti bir sezon tamamlamıştı. Yine de iyi ki kalmış diyoruz çünkü vizyonu nedeniyle Oğuz Savaş'ın transferi gerçekleşti.
Oğuz Savaş demişken hemen altını çizelim... 37 yaşında... Fiziksel ölçüleri pozitif. Özgeçmişi pozitif... Avrupa ve Türkiye ulusalında yıldız oyuncu profiline yakın... Ama biz yıldız sporcu tanımlamasını kolay yapıştıran bir milletiz.
Fenerbahçe, Beşiktaş, Ülkerspor, Bursaspor ve Darüşafaka gibi Süper Lig ekiplerinin formasını giyen 2.11 m. dev oyuncuyu Bahçeşehir'den aldık.
Diğer transferlerimiz de aracı olan menajer ve ajansları da ayrıca inceliyorum...
ÇESK şu noktaya kadar sorunsuz bir süreç ileriyor...
Mevcut KOÇ'u da deneyimli...Gerçi hep ikinci adam seviyesini aşamamış olsa da bizde geçen sene şampiyonluğu teknik ekibimizde ki ikinci adam olan Enes Hoca ile elde ettik...
Şayet takıma Amrekilaı yada Avrupalı yabancılarda katılacaksa hedef zirve olmalı.. Eğer hedef zirve değilse mevcut yerlilerle bu takım ligden düşmez hatta çok can yakar...
Ama yabancısız şampiyonluğa ulaşması zor...
Lig de ki diğer takımları anaiz ettiğimde mevcut transferlerle sahaya süreceğimiz oyunculardan kurulu yapının her maçı kazanma şansı zor... Her maçı kaybetmesi de zor.
Ama yıka yıka ilerleyecek bir yapı ve kurgu hala oluşmuş değil.
Takımın alt bünyesindeki personel içinde Metin Keskinoğlu dışında birçok duygusal çalışan var... Taraftar mı, takıma fayda sağlayacak çalışan mı, yararlı olacak profesyonel anlayışta ekip bireyi mi belli değil... İşini unutup maçın tabelasına odaklı çalışanların TBL'de amatörce tavırları zarar bile verebilir...
Mütavazi yada hedef odaklı bir takım kurgusunu henüz çözebilmiş değilim.. Ne Oğuz Savaş beni heyecanlandırıyor ne de CAn Altıntığ'ın takımda klması beni karamsarlaştrıyor...
Ama transfer süreci henüz bitmedi ve ben süreçteki gelişmeleri değerlendirmeye devam edeceğim...
Saygılarımla...
