Tek Eksik Çayırovalılar
Çayırova Belediyespor BASKET cumartesi günü oynadığı zorlu Nazilli Belediyespor maçıyla Türkiye Basketbol 2.Ligi C Grubu'nun tek namağlup ünvanını sürdürerek liderlik koltuğunda tek başına oturuyor. İnşallah ligin sonuna kadarda bu ünvanını korur. Lig uzun...
Temsilcimizin kalitesi tartışılmayacak kadar üst düzeyde... Girenin çıkanı aratmadığı, oynayanında oymayanında takıma büyük katkı sağladığı bir takım kimliğine kavuştu.
Ligin ilk maçında Kaptan Serhat Uğur'un ortaya koyduğu performans Yalova deplasmanından galibiyet puanları getirmişti. İkinci maçta Biray'ın, yine Serhat'ın ve Kutay'ın performansları Teşvikiye'nin Çayırova'dan mağlubiyetle evine dönmesini sağlamıştı. Ancak Nazilli deplasmanı performans değerlendirmesi açısından özel bir maç oldu. Çağatay ve Mert Çevik başta olmak üzere tüm oyuncular performanslarında tavan yaptı. Eleştiride bulunacağım tek bir bireysel oyuncu performansı yansımadı. Mustaf Kırcalı oyuna süper başladı. İlk periyodu geride tamamlamamıza karşılık maçı kazanacağımızın sinyali bu periyotta yansıdı.
İnanılmaz bir takım oyunu başarısı çıktı ortaya.
Ama Kaptan Serhat'ı biraz özel tutmak istiyorum. Çünkü maçtan maça değişen bir performansı yok. Lige nasıl başladıysa öyle devam ediyor. Tam bir istikrar abidesi. Ermat ve Biray'a oyun kurma organizasyonlarında büyük destek veriyor. Rakip tam maçı kazanma ümidini yakaladığında ölümcül üçlük atışları ile rakibin gardını düşürüyor. Hücum süresini kullanmakta ki ustalığı ve son saniyedeki isabetli atışları ile hem zamanı eritiyor hem de rakibin önünde kalmayı sağlıyor...
Ama bu maçı Serhat'ın bireysel oyunuyla kazandık demek kul hakkı olur.
Kadir inanılmaz artı katkıda oynadı. Mert Çevik hazırlık maçları dahil 3 lig maçının en zirvede katkısını yaptı. Çağatay'ın zaten şov günüydü. Biray sadece serbest atıştan 14 sayı üretti. Top kaybı hatasının demoralizesinden anında çıktı. Ermat'ın enerjisi hala yerinde. Selahattin son periyotta galibiyete nokta koydu. Yalnız Selahattin'e bir dipnot tavsiyesinde bulunmak isterim. Tribünleri duymamalı. Yüksek tansiyonda oynanan ve tribünlerden gelen hakaret, küfür vs. sözlere dikkatini veriyor. Duymayacaksın. Senin işin bençte, saha da...
Bu arada takım olma yolunda sadece saha içi performansın dışında büyük emek sahibi bireyler var.
Takımın Koçu Metin Gezginci ve Teknik İstatik Sorumlusu Seval Gezginci sadece teknik kadro sorumluluğunda değil adeta ekibin anne ve babası gibi...
Enes Akdilek, rakip çözümlemesiyle maçın sadece sahada değil daha oynanmadan kazanılmasında büyük bir sihirbaz. 3 Maçın toplantısını takip ettim. Ne anlattıysa rakipler hakkında aynısını izledim. Aldığı önlemler, tıkanmalarda çözümler, oyunun okunması, gerideyken ve öndeyken takımın sahadaki oyun rolünü müthiş kurguluyor. Beynini sahaya mükemmel aktarıyor.
Takımın malzeme sorumlusu Metin Keskinoğlu'ndan fizyoterapistine, kondüsyonerinden, otobüs kaptanına kadar profesyonel bir dişli çarkta aksamıyor. Yine Takımın Genel ve İdari Koordinatörlük görevinde bulunan Okan Gençoğlu ve Spor Müdürü Muhammet Nizamoğlu tüm organizasyonların mimarı...Dünya şampiyonu, milli takıma 6 oyuncusunu veren, Sırp, Belçika ve Trinado Milli Takımı oyuncularını barındıran Eczacıbaşı ile aynı mekanda maç kampı yapan bir organizasyon profesyonelliği sözkonusu...
Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi'nin takımın başarısı için verdiği talimatın, maddi, manevi desteğin gereğini Gençoğlu ve Nizamoğlu layıkı ile yerine getiriyor gibi. Oyuncuların yediği yemeğin kalori hesaplamasından, yattığı kalktığı saate kadar net bir disiplin uyumu mevcut...
Bu kadar güzel, olumlu sözlerin ardından sıra geldi eksikliğe...
Bu eksikliği Nazili'de net gördüm ve hissettim.
Takımın iç saha maçlarında tribünlerin dolması kesinlikle sağlanmalı. Sadece maçı izlemek için değil rakip ve hakemler üzerinde baskı yaratacak bir taraftar grubu oluşturulmalı. Bu takımın bence tek eksiği Çayırovalıların bu takıma tribünde sahip çıkması. Şayet Nazilli dünkü maçı kazansaydı tek unsur taraftarı olacaktı. Tabi onlar bu işin içine küfürde karıştırdılar. Gergin ortamlar oluşturdular. Bunu istemiyoruz ama Çayırova'ya gelen rakip biraz olsun deplasmana geldiğini hissetmeli...
Şayet bu da sağlanırsa "ŞİMDİ OLDU" diyebilirim...
Saygılarımla...