Çayırova Belediyespor sezonun 19.haftasında Tekirdağ'da Kapaklıspor'a mağlup oldu ve evine 1 puanla döndü...
Her kaybın kazançları ve kayıpları vardır...
Tekirdağ'da kaybedilen sadece 1 puan ve 1 maç oldu ancak mutlaka altı çizilmesi gerekilen, önlem alınması gerekilen, tedavi edilmesi gereken noktalar görüldü.
Saha içi olaylar var...
Saha dışı olaylar var...
Benç olayları...
Tersten başlayalım. Can Altıntığ Çayırova Belediyespor için çok değerli bir isim... Türk Basketbolu için de markalaşmış bir isim. Hem oyuncumuz hem teknik ekibimizin bir parçası oldu. Benimde çok sevdiğim bir kişilik...
Onu kaybetmemek hatta onu kazanmak Türk Basketboluna bir koç, menajer kazandırmak adına terapi altına alınması şart. Stresli bir dönemden geçiyor. Ve bu stresi maçada yansıyor. Kendisine küfür edilemsini doğal karşılamıyorum ama sporun birçok branşında teknik adama, oyunculara, hakemlere, taraftarlar birbirlerine küfür ediyor. Can gibi profesyonel bir isimin tahrikle kendisini benç dışına atmaması için mutlaka terapi uygulanması şart.
Zira kafa kafaya mücadele içindeki maçta soğuma, motivasyon ve konsantrasyon bozukluğu benç olayları ile başladı ve maçın önüne geçti.
Saha içine geçelim...
İlk yarıda ortaya koyulan savunma anlayışının maç geneline yayılması şart. İlk 2 periyodu önde kapatmamızda en önemli unsur Ercan, Tolga, Kutay gibi oyuncularımızın savunma mücadelesiydi. Sayı üretmekte artık son yaşamayan bir takım kimliğine büründük. Geriye rakibin sayı üretmesine önlem almak kalıyordu. Konya'da, Mersin ve Iğdır maçında bunu kusursuz uyguladık.
Kapaklı maçının ilk yarısında da devam ettik. Ama maçın 3.periyoduna sahada garip bir ÇESK vardı. Tanımakta zorlandığım bir takım...
Evet hakemler iyi değildi ama buna rağmen Greenen'in maçın başında faul sayısında sınır yapması kabuledilir bir durum değil.Takım kaptanı Serhat'ın mutlaka bir istikrar güzergahına girmesi gerekiyor. Bir maçın yıldızı oluyor bir sıfır çekiyor. Dün çektiği gibi...
Pazar günü Kapaklı maçı sadece bireysel oyuncularının performanslarıyla kazandı. ÇESK Enes Akdilek'in takımın başına gelmesiyle takım oyununu mükemmel oynuyor. Yenilsede, yense de takım olarak bu sonucu alıyor. Bu bizim istediğimiz, beklediğimiz ve özlediğimiz ÇESK'ti. Bunu başarmıştık. Ama dün maçın ikinci yarısında Watkinson'un, Greenen'in ve İlkan Karaman'ın eline baktık. Üretttiğimiz 92 sayının 48'ini yabancılarımız attı. 18 sayıda İlkan Karaman'ı eklersek 66 sayı eder. Ercan, Tolga, Kutay, Sebo, Eray, Serhat, Savaş gibi oyuncuların tamamından 26 sayı gelmiş. Yerli oyuncularımızın mutlaka skora katkı yapan kimliğe bürünesi lazım. Serhat Uğur'un bu maça özel bir tutukluğu var diyelim ve inşallah son olur.
Ercan ilk defa dağınık bir oyun oynadı. Yoksa sezon başından beri mücadelesi, rakibi hırpalaması üst düzeydi. Tolga'nın agresif oyunu beğenilecek düzeyde ama pota altında boy avantajını kullanması lazım. Ribauntlarda rakipten çok kendi oyuncularımız birbiriyle mücadele ediyor. Sinsi, kurnaz, gözüaçık ve birazda konuşarak oynamaları bu dağınıklığı giderecektir.
Son olarak saha dışı konulara gelerek artık bir sonraki maçı beklemeye koyulalım. Takım pazar günü oynanacak maç için cumartesi günü Tekirdağ'a gitti. Cumartesi antrenmanını yaptı geceyi o kentte geçirdi ve maç saatini bekledi. Kulüp başkanımız, yöneticilerimiz, kooridantörümüz, müdürümüz maç günü Kapaklı'ya geldiler.
Mutlaka bir yöneticimizin kafile başkanı olarak takımla birlikte o kente hareket etmesi, takımla birlikte o geceyi geçirmesi olmazsa olmazlardan. Hem kafiledeki oyuncu ve teknik ekibin yöneticiden alacağı güven hem de bir disiplin kontrolü açısından bu uygulama bence tartışmasız koşul. Belki yönetimde yer alan genç isimler o kentte olabilir ama otoriter isimlerden birinin kafileyle birlikte maç sonuna kadar hattı kenti terkedene kadar takımın başında dağ gibi durması benim yıllardır kulüp muhabirliği dönemlerimde tecrübe ettiğim bir durumdur.
Özetle bu takım ligin üstünde bir takım. Zaten sinir bozucu olan durumda bizim kalitemizin altındaki takımlara maç kaybedilmiş olması. Temsilcimizin play off grubuna kalacağından şüphem yok. Orada da kalitesini konuşturacaktır.
Saygılarımla...