Çayırova Belediyespor Neden Maç Kazanamıyor?

Maalesef çarşamba mesaisinde ligin 6.haftasına kadar tek bir galibiyet alamayan Kocaeli Kağıtspor, Çayırova Belediyespor'u kendi seyircisinin önünde, kendi, salonunda devirdi, gitti. 
Maç bu... Kazanırsın, kaybedersin... 
Ancak maç sonrasında sosyal medya sayfalarında Çayırova Belediyespor'u takip eden taraftarların yorumları kaybetmekten daha çok üzüntü veriyor. 
Temsilcimizi şike yapmakla suçlayan ifadeleri paylaştılar.
Bahis şirketinde Kocaeli Kağıtspor'un galibiyetinin daha yüksek oranlı olmasından dolayı maçı kaybettiklerini ileri sürdüler.
Şakası dahi yapılmayacak konular.
Teknik ekip dahil, idareciler ve oyuncu grubunun bu karakterde insanlar olduğunu aklımın ucundan dahi geçirmek istemiyorum...
Ama mağlubiyet serisini üçe çıkaran ve hiç maç kazanamayan takımlara maç kaybetmenin sorumluluğunu da heralde salonda pas pas yapan çocuğa çıkarmayacağız.
Öyle ahkam kesecek cümlelerle maçı yorumlamak istemiyorum.
Kara cahil profili ile sadece öğrenmek adına sorular sormak istiyorum...
Birileri ben bu kulübün yöneticisiyim, başkanıyım, başantrenörüyüm, takım kaptanıyım diyorsa cevaplasın sorularımı...
Versin bir röportaj randevusu konuşalım...
Öyle maçı kaybet, al duşunu git evine sonra önündeki maça bak... Halı saha maçı yapmıyoruz...
Türkiye Basketbol Ligi'nde, lige yakışır, Çayırova'ya yakışır hatrı sayılır harcanan paralarla, emeklerle varolmaya çalışıyoruz...
Seyirci hafta içi dükkanını kapatıyor, işinden izin alıyor maç izlemeye geliyor. Takımına destek olmak istiyor.
Hoca da oyuncular da yöneticlerde takımın kötü gidişatı için biraz emek harcasın, galibiyet sevinci yaşatsın istiyorlar.

Sorularımı yönelteyim ben... cevapları için muhatapları takdir etmese de Çayırova ve bölge sporseverinin takdirine arz ve havale ederim... 24 saat her zaman diliminde verilecek randevuya riayet edeceğime ve verilecek her cevabın her kelimesini yazacağıma bu yazı şahit olsun...En azından şikeci ve bahisçi kimliğini kabul etmediklerine açıklık getirirler...

Gidilen deplasmanlarda  Türkiye'nin en iyi en lüks otellerinde konaklanılıyor, kafile otobüsünde her türlü konfor sağlanıyor, bilmem kaç çeşit içecekten, bilmem kaç çeşitli sandviçler hazır büfe olarak kafileye sunuluyor... Acaba birşeyler fazla mı yapılıyor, fazla mı geliyor kafileye?

Bir ilçe belediye bütçesi ile ligin en zengin takımından aşağı kalınmayacak transferler yapılıyor, takımda kondüsyonerden, fizyo-terapiste, malzemeciden hatta ne iş yaptığını anlamadığım personele kadar ekip kuruluyor? Fitnesten, NBA salonu ayarında salon dizaynı yapılıyor. Sahaya çıkışlarından soyunma odasına kadar attıkları her adımı şova dönüştürecek ses, ışık dizaynları sağlanıyor. Her maça ayrı bir forma ayrı bir t-shirt hazırlanıyor. Acaba hala eksik bişeyi mi unuttuk da maç kazanamıyoruz?

Belediye başkanı takımın galibiyetleriyle seviniyor, seyirci salonu tıkabasa dolduruyor, başkan yardımcıları, il spor müdürü, ilçe spor müdürü, kaymakam, siyasiler, stklar, engelliler, basın, KASKF Başkanı, TBF yöneticileri maçlara ilgi gösteriyorlar. Acaba Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ı da mı getirelim maç kazanmak için?

Bu takıma asıl emeği ve parayı harcayanlar arka planda sessiz sessiz sadece takım maç kazansın diye, Çayırovalılar sevinsin diye gözleri, kulakları youtube'de yada gelecek habere odaklanırken, kaybettiğinizde vicdanınız sızlamıyor mu? Üzüntü duymuyor musunuz? Kaybedilmiş maçtan sonra sırıtanların fotoğraflarınımı yayınlayayım...Yaalandan hakemi suçlamanızı mı haberleştireyim?

Oynatmayacağınız Batuhan'nı, neredeyse ligin ilk yarısı biterken hala iyileşemeyen sakat oyuncu transferinin neden yapıldığı konusunda mantıksal bir açıklama yapılabilir mi acaba? Bu transferleri takım menajerimi, hoca mı, yöneticiler mi yoksa menajer şirketi mi gerçekleştiriyor? Bu konunun şeffaflaştırılmasını rica edebilir miyim?

Kapaklı, Fenerbahçe Koleji maçlarında rakibi skorda yakaladığımız anda skorda eşitiği yakalayan hareketli oyuncuları bençe çağırıp tank isimleri oyuna dahil etmenin mantığını sorabilir miyim?

Kocaeli Kağıt maçında maç bitimine 34 saniye kalan Ahmet Can'ın oyuna dahil edilmesindeki amacı, sahada dökülen bazı isimlerin 20 dakikadan fazla kalmasını daha da önelisi 4 dkika oynayan Kutay'ın hocadan fırça yeme nedenini öğrenebilir mmiyiz?

Lig başladığından beri sahada en önemli oyuncu olan Serhat Uğur'un Allah göstermesin bir sakatlığı olursa yerini dolduracak alternatifini öğrenebilir miyiz? Oynamayan oyuncu transferi yerine bu açığı kapatacak birinin neden takıma dahil edilmediğini merak edebilir miyiz?

İki sezonda toplam Yalova ve Pizza Bull maçları kaybeden Metin Gezginci'yi gönderen idarenin 6 maçta 4 mağlubiyet alan hocaya tahammül nedenini sorabilir miyiz?

Takım hücuma neden hızlı çıkamıyor, neden savunmaya hızlı dönemiyor, yeterince neden sert savunma yapamıyor, ribaunt alma aciziyetimiz neden çözülmüyor, kolay top kaybedip hiç top çalamıyoruz? Bu kadar fark yiyip maçı nasıl dili dışarda ve yorgun bitiriyoruz? Teknik bir isim açıklama yapabilir mi?

3 sezondur farklı liglerde mücadele eden Çayırova Belediyespor'da bir teknik isim, bir oyncu ve bir yönetici bir araya gelip tek bir basın toplantısı düzenlemiyor? Bölge basınının ilgisizliğine çözümü sadece belediyenin basın bürosundan attıkları galibiyet haberleri ile mi bulacaklar?

Çayırova'da oluşan basketbol kültürünü, seyirci kitlesini yok etmemek adına, insanları salondan, ÇESK'ten soğutmamak adına bir başarı formülleri var mı?
Yukarıda sıraladığım bu soruların büyük bir bölümü kulüp yetkililerin oluşturduğu sosyal medya hesaplarında ki tarfatrların, sporseverlerin sorusu. Gerçi zamanla soru ve yorumlar gizlenmiş ancak sıcağı sıcağına ekran görüntüleri mevcut.

Akıllarda bu kadar soru işareti oluşmuşken, gidip bir galibiyet alıp, çıkışa geçmek ve yazılanları, konuşanların ağzını tıkamayı beklemek çaresizliktir. 
Yapılmayan her hamle bu iddalarda bulunanları haklı konuma taşıma eylemidir.
İddalarla ilgili de fikrimi paylaşarak yazımı tamamlayayım...
Şanssız bir dönemden geçiliyor olunabilir... Takımın gücü maç kazanamayacak ölçüde olabilir. Yapılan yanlışlar, eksiklikler olabilir... Ama ne idarecilerin, ne oyuncuların ne de teknik ekibin bahis yada şike ile bağdaştırılması doğru olamaz. 
Hepsinin karakter yapılarına az çok şahidim.  Bu yönde ahlaksız, karaktersiz bir kişiliğin takım içinde mevcut olmadığını düşünüyorum. 
Cumartesi günü Ankara'da oynanacak Ormanspor maçına kadar bu konularla takımı bulandırmak, takıma katkı sunmaz. Aksine maçı düşünmekten farklı bir düşünce yapısına iter. 
Biz üzüm yemek istiyoruz. Bağcıyı dövmek değil. 
Anakara'daki maç sonrasında bağcı mı döveceğiz, üzümleri yerlere mi sereceğiz bakarız.
Sizler için Ankara'ya takımdan önce bugün gidip, maç antrenmanından maç saatine kadar tüm kafilenin aldığı soluğu takip edeceğimden, displin ile gevşeklik arasında ki tespit ettiğim her noktayı yine sizlerle paylaşacığımdan emin olun.
Hamleleri yapılmış, maçta savaşan bir yapı oluşmuş, maç sonunda galibiyet sevincine dönüşmüş bir Ankara deplasmanında görüşmek üzere...
Saygılarımla...