Biraz şımarıklık duygusu içinde yazdım bu yazımı. Ama gurur verici bir tablo ortaya çıkınca insan artık biraz daha ileriyi hesaplamaya, planlamaya başlıyor.
Çayırova Belediyespor Türkiye Basketbol 2.Ligi'ni oluşturan 4 grup içinde en rahat pozisyona geldi.
C Grubu'nda mücadele eden temsilcimizin lig sonuna kadar oynayacağı 6 maçta 3 kez yenilme olasılığı ortaya çıkarsa zirvedeki yerimiz risk içerecek... Ancak Çayırova Belediyespor'un 12 maçta sadece 1 mağlubiyet almış olma gerçeğini göz önünde bulundurursak 6 maçta 3 mağlubiyet alma durumumuz düşük ihtimal... Ama yine de hangi spor katerosinde olursa olsun bir söz vardır. "Maçı oynamadan kazanamazsın"
Benim genel kanaatim temsilcimizin kalan maçlarının tamamını kazanarak ligi tamamlayacağı yönünde... Zaten Çayırova Belediyespor'u bu ligde yenebilecek tek takım yine Çayırova Belediyespor... Çünkü bazı maçlarda anlamsız, panik, şaşkınlık içinde bir oyun seçeneğini tercih edince zorlandığı maçlar yaşadık... 12. Haftaya gelene dek en iyi oynadıkları iki maç 2 Nazilli Belediyespor maçıydı... Soğukkanlı, derli toplu, pas garanitili, atış isabet yüzde oranı yüksek, hakem ve rakipten çok potaya dönük bir dikkat içinde en çok zorlanacağımızı beklediğimiz Nazilli maçlarını iyi oyun, iyi mücadele ile kazandık. En çok Nazilli Maçında strese gireceğimi beklerken, Teşvikiyespor, Geçitspor, Pizza Bulls, Üsküdar maçlarında daha çok stres yaşadım...
Şimdi beni şımartan temsilcimizin ve muhtemel final grubu rakiplerinin karşılaştırma analizler...
A Grubu'nda bu ligin bizden sonra en önemli takımları İstanbul Efendileri, Kapaklıspor ve Etimesgut hala amansız bir galibiyet ve puan mücadelesi içinde... Her an burada zirve değişebiliyor..B Grubu'nda ise Aykanatspor ve Uşakspor zirve yarışlarını devam ettiriyor.D Grubunda ise Erokspor ve Çorlu Belediyesi arasında aynı puanda bir mücadele var. Peşlerinde ise İstabul Büyükşehir Belediyespor takipte...
Beni şımartan ise temsilcimizin peşinde ne takipçisi var ne de kalan maçlarda risk gördüğümüz bir unsur... Tabi burada altını çizmem gereken önemli bir düşman var... REHAVET. Bu unsura çok dikkat etmekte fayda var...Temsilcimizde ki oyuncu grubunun tecrübesi zaten tüm unsurlara karşı deneyimli. Rehaveti de, bulunduğu durumuda, gelen maçların akıbetini de analiz edip yapmaları gerekeni yapacak düzeyde...
Önümüzde ki hafta sonu ligde sadece tek galibiyeti olan Bursa temsilcisi Geçitspor'a konuk olacağız. Hani yürüyerek kazanacağımızı düşündüğümüz bir maç gibi görünse de ciddiyet içinde hafta içi bir antrenman programı hatta maç kampı şart. Çünkü lig bittiğinde play off grubu maçlarının tamamlanması beklerken 15 güne yakın maçımız olmayacak. Takımda ki uyumun iyiden iyiye sağlanması adına kalan maçlarımızın önemi büyük.
Lig bitti uyum yok mu? Arkadaşlık, yardımlaşma, saha içi paslaşma süper ama oyun kurgusunda hala deneme yanılma girişimleri sürüyor gibi.. Son Nazilli maçında Mustafa, Kadir ve Ali hatta Mert bir ara aynı anda sahada yer aldı. Belki de uzunları bol olan Nazilli'ye karşı uzunlarla oynamak dengesi açısından hoca bunu sağlamıştır... Bilemiyorum. Ermat, Serhat ve Can gibi oyun kurucular yine oyun dilimleri içinde aynı anda yer aldı. Ama farkı açtığımız, rahat oynadığımız ve sayı ürettiğimiz dilimler ikinci üçlünün bir arada oynadığı bölümlerdi.. Yani ilk beş gibi... Ve ilk periyot tabela sonucuda bunu ortaya çıkardı. Ayrıca uzunlarımızın maç boyunca toplam hücum ribaunt sayısı 4... 2 Mustafa, 1 Kadir, 1 Ali.. Uzun tercihli oyuncularla insan biraz daha ribaunt kontrolü olsun istiyor tabi. Ermat'ın yüksek performansla oynadığı Nazilli maçında bazı bölümlerde dinlendirilirken yerine Kutayla değişimi de Can'ı etkiledi. Takıma geldiği günden beri 18 sayı ortalamasında oynayan Can etkili bir oyun ortaya koysa da maçı sadece 3 sayı ile tamamladı. Oyun içinde ki dağılımda da uzak köşelerde Kutay tercihi sıkıntı oluşturuyor. Kendini unutturmakta ve 3 sayılık atış pozisyonu bulmakta büyük becerisi olmasına karşılık Kutay'ın 3 sayılık atışları potayla buluşmada yetersiz. Zaten direk potaya gidişinde bulduğu sayılar rakibi bitiriyor. Buna gerekde yok.Bu dağılımda Kutay ile Mert yada Can değişimini sağlayabilseydik hem 3 sayı istatistiğimiz hem de skor farkımız yüksek olabilirdi...
Bunları neden yazıyorum... Ben dananın kuyruğundayım. Ligi zirvede bitirip, yukarıda yazdığım diğer grupların zirve takımları arasında oynayacağımız maçlar daha zorlu olacak. Ben o maçların havasına girdim bile.. Mutlaka benim gördüğümü takımın Koçu Doğan Deniz, yardımcısı Enes Akdilek bende daha iyi görüyordur. Notlarını alıyordur. Benimkisi karınca misali ateşe su taşımak...
Saygılarımla...
