Her zaman söylerim...Yazarım..
Tecrübe önemlidir ama enerji tecrübeyi herzaman alteder.
Bugün Çayırova Belediyespor, Fenerbahçe Koleji karşısında çok önemli bir maça çıktı.
Yenmek yenilmek önemli ama daha önemli unsurlar var. Ve bu unsurları gözardı ederek, yok sayarak kuru kuru, "Bu maç geride kaldı, önümüzde ki maçlara bakacağız." demek sadece kendimiz kandırmak olur.
Şimdi hangi unsurları dikkate alacağız... Neleri yok saymayacağız?
Öncelikle altını çizmem gereken bir durum var. ÇESK maçta iyi de oynasa, kötü de oynasa tüm rakipleri ile başabaş oynuyor, geriye düşse yakalıyor, öne geçiyor... Yani kalitesi tartışılmaz bir oyuncu grubu var... Ama altını çizmem gerekn önemli bir vurgu da bu. Kaliteli bir oyuncu grubu var ama kaliteli bir takım kimliğinde değiliz henüz... Bireysel yetenkelerle, yada o maçın bireysel performanı yüksek oyuncularla bir yada 2 maç kazanabilirz. Mutlaka takım olarak sahada yer almalıyız. Takım halinde savunma ve hücumda var olmalıyız. Finalspor maçının yüksek performanslı oyuncusu Kendall Fenerbahçe karşısında da iyiydi. Ama bireysel iyi olması yetmez Takım halinde iyi olmalıyız.
Takımın Koçu Fatih Emre Gezer'i anlamak kolay değildi bugün. Enerjisi yüksek oyuncularla skora denge getirdiğimiz hatta öne geçtiğimiz anlarda atletik açıdan yetersiz, savunma özelliği olmayan, top hakimiyetinde gününde olmayan bir Oğuz Savaş'ı oyuna dahil ederek kendi takımının ritmini bozdu. Oğuz Savaş'ı eleştirme haddini kendimde görmediğimi, benim basketbol bilgimi serçe parmağıyla yerlere serecek biri olduğunu hep yazdım. Ama göz var, nizam var, adalet var. Takımın en skorer oyuncuları arasında 10 sayıyla yer aldı. 30 sayıda üretebilirdi. Ama sahanın en uzunu olarak 1 savunma ribaundu ve sıfır blok ile maçı tamamlaması ürettiği sayıları değersizleştirdi. Hocada skora ve oyuna denge geldiğinde Oğuz'da ısrarlı olması beklenen sonucu kaçınılmaz hale getirdi. Dedim ya kaybetmek kazanmak çok önemli değil. Daha çok uzun bir lig maratonu var. Liderle aramızdaki puan farkı sadece 2 ve onlarla maçlarımız var. Önemli olan bu zirvedeki daha ciddi takımlara kadar takımın, takım oyununun oturması. Aslında Kapaklı ve Fenerbahçe maçında hoca biraz ne yaptığını bilen bir yönetim gösterseydi. Maçın hakemleri temsilcimizi linç etmeseydi, Kendall hasta olmasaydı bugün 10 puanla tüm takımların en üstünde zirve keyfi yapıyorduk. Maçın içinde ki detaylar derslikti. Ne zaman savunma yaptıysak ya rakibe 24 saniyede sayı üretmesine izin vermedik ya da topu kazanıp karşı hücumda sayı ürettik. Bu şekilde beraberliği yakaldık. Öne geçtik. Savunmayı da enerjisi yüksek oyuncularımızla yaptık. Evet şutör eksiğimiz var gibi bir görüntü yansıyor belki ama bu durumda katıldığım bir konu değil. Serhat, Kendall, Ömercan, Kutay, Davis, Ercan Bayrak sayı üretiminde yüksek performanslı. Ama onların gününde olmalarını bekleyemeyiz. Bu arada karşılaşmada süre alamayan üreticilerimizde var. Enes Bayraktar antrenmanlarda ki attığı sayıların dörtte birini maçta denemiyor. Batuhan yine bençte... O durumda ayrı bir durum. Oynatmayacağız neden sözleşme yeniledik? Ayrıca oynamayacak bir oyuncu mu Batuhan? Hoca daha iyi biliyor tabi. İnsiyatif kendisinin. Çıkardığı beşe, oyjna aldığı, oyundan aldığı her tercihe sonsuz saygım var.
Benim niyetim; Daha ligin başındayız, telafisi mümkün maçlar ve haftalar çok. Kazanma ihtimali yüksek ve özellikle iç saha maçlarında kayıp yaşanmasına neden olan konuların çözülmesini talep ediyorum. Ligi gördüm. Takımların bazılarını oynayarak gördüm bazılarını youtubeden izledim. ÇESK'in bu ligdende çıkması öyle mucizeye falan bağlı değil. Bu oyuncular bu ligin tozunu attırır. Yeterki bu oyuncular takım olsun.
Çok önemli gördüğüm bir konuyu daha belirterek yazımı tamamlamak istiyorum. Salona gelen taraftarlar. Gerçekten süperdiler. Belki de maçın kahramanını aramak adına parkeden çok tribünlere bakmak yeterli olacaktı. Destekleri, coşkuları, heyecanları inanılmazdı... Bir kere gelen bir daha kopamıyor ÇESK'ten, basketboldan... Yine Trabzonspor'un Taraftar ve İşinsanı Başkanı Gökhan Altıntaş eşi ve çocuklarıyla tribündeydi.. Yine Cemalletin Kaflı tribündeydi, Kenan Tuzcu zaten her maça geliyordu ama eşi ve kızıda ÇESK hastalığına kapıldı.Ayaklarına sağlık hepsinin...
Saygılarımla..
