Halka açık ve vatandaşların sosyal bir hayat yaşaması amacıyla hayata geçirilen Çayırova Çağdaşkent Mesire Alanı'nda bir saha çalışması yaptım… İyi ki de yapmışım.. Hem dikkatimi çeken bir çok noktayla karşılaştım hem burada çocuklarının eğlenmesi ve zaman geçirmesi için gelen vatandaşlarla sohbet ettim hem de ağustos sıcağında biraz olsun gölge bir ortamda çalışma imkanı buldum… Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açılan mesire alanında benim açımdan risk ve tehlike arzeden unsurlarla da , güzelliklerlede karşılaştım.
Ama bu yazımda kurum ve kuruluşları eleştirdiğim kadar vatandaşlarımızıda eleştiren unsurlar var. Belediyelerin vatandaşların nefes alması için ortaya çıkardıkları hizmetlerin hor kullanılması da çok üzücü… Şimdi fotoğraflar eşliğinde bu unsurları değerlendirelim…
Aşağıda ilk 3 fotoğrafta vatandaşların sıcak mangal yapmaları için ayaklı, zeminle bağı olmayan, mangal yapan vatandaşında eğilmesine gerek bırakmayacak rahatlıkta taş barbeküler yapılmış. Ama hemen altında ki resimde bu barbeküler parçalanmış ve vatandaşlar yine zeminde mangal yapma konumuna geçmiş. Ülkemizi derinden yaralayan orman yangınların başlıca nedenlerinden olan mangallar keyiften tehlikeye dönüşecek ölçüde…
Aşağıdaki resimlerde yağmur giderleri görülüyor. Betondan inşa edilmiş bir dere yatağı mevcut. Ancak bu yatağın bitişiğindeki logarlar poşet, yaprak ve birçok çöple tıkanmış. Özellikle yoğun yağmurlarda Akse Mahallesi'nde meydana gelen su baskınlarınıda göz önünde tutarsak buradaki durum bu sorunun nedenlerinden biri olarak değerlendirilebilir… Yaz ayı nedeniyle ağaçlardan düşen kuru yapraklar sürüklenerek bu mazgal ve gider ağızları önünde birikmesinin yanısıra bazı mangalların beton kapakları açık Her ne kadar demir mazgallar kaynaklı bir şekilde korunak ihtiva etsede zamanla oksitlenmiş durumları bu korunak görevini yapamayacak noktaya getirebilecek düzeyde…
Maalesef vatandaşlarımızın güneşin yakıcı etkisinden korunması amacıyla düşünülmüş çardakta ki masaları parçalarak mangal ateşi olarak kullanmış Bazı çardaklarda masalar yok bazı çardaklarda oturma bankları yok. Bazı çardaklarda ise masalar olduğu yerde ateşe verilmiş olduğunu gördüm…
Aşağıda ki 3 resim tam olarak Çağdaşkent Mesire Alanı içinde değil ama hemen kenarında ki yol güzergah üstü. Dikkat ederseniz çöp konteyneri boş ama etrafı çöp dolu. Belediye yetkilileri bu tür atıkları çöp olarak değerlendirmiyor ve çöp toplama işlemi esnasında almıyor. İnşaat ve ev atıkları konumunda değerlendiriyor. Kim neyi nasıl değerlendiriyor bileme ama bu görüntüler yeşilin kalbi Çağdaşkent Mesire Alanı'na hiç yakışmıyor…Kimliği belirsiz kişilerin özellikle gece vakti bıraktıkları atıklar arasında ne yok ki….
Olumsuz görüntülere 3 fotoğrafla mola vermek istiyorum.. Bayıldım bu kedi evi ve besleme noktasına… Kedilerin mutluluğu, oyun oynarken aldıkları keyif saatlerce oturup izlenecek cinsten…Bu 3 fotoğrafın kaynağına teşekkürler…
ÇOK ÖNEMLİ KONU….
Fotğraflama yaparken insan çekmemeye dikkat ettim. Hem Kişisel Verileri izinsiz Kullanma Yasası açısından hem de insan deşifresi yapmamak adına bu saha çalışmasına insan yüzü göstermiyorum. Ancak mesire alanı içinde 4 noktada bunların biri çardaklı masa diğer üçü ise ağaç altında alkollü içecek tüketen insanlar gördüm. Kimin ne içtiği mutlaka bizi ilgilendirmiyor ama hemen yanıbaşlarında ki oyun gruplarında oynayan çocuklar ve anneleri var. Belediye tarafından oluşturulmuş özel güvenlik personeline rastlamadım. Alan 24 saat kameralarla izleniyor diye bir tabela gördüm ama, bu olumsuz görüntüleri görünce izlenmenin çok sağlıklı olmadığına kanaat getirdim. Çayırova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün hemen dibinde bir yer ancak olumsuz bir durum yaşandıktan sonra yapılacak müdahaleninde kıymeti yok. Ülke gündemini bu günlerde en çok meşgul eden çocuk kayıpları, kaçırılmalar, istismarların bir yenisi Çayırova'da yaşanmasını kimse istemez sanırım.. Kimse ah vah demeden ben üstüme düşeni yapayım… Gerisi yetkililerde… Vatandaşlara da son sözüm. Rahatlığınız için ne güzel alanlar yapılmış. Yakmanın yıkmanın ne gereği var. Tadını keyfini çıkarmak daha iyi değil mi?
Saygılarımla…