Tarih: 18.07.2022 03:25

Ben Ölücem de makamdakiler ölmeyecek mi?

Adnan Ayvaz Yazdı

Ben Ölücem de makamdakiler ölmeyecek mi?

Bu hafta yaptığım vefat haberlerinin yoğunluğu hem enteresan bir kavram hem de farklı manalar içermesine ilişkin bir düşünce ortaya çıkardı... Sizi bilmem ama ben dünya ahiret ilişkisi, dünya sürecinin tamamlanması, dünya zenginliğinin önemi üzerine bir çok karmaşık gibi duygular oluştururken, netlik bir kanaatte oluşturdum, kafamda, kalbimde...
Uzun bir yazı olacak ama yazmadan, okutmadan da içim rahat etmeyecek. 
Örnekler, kısslar ve fıkralar yansıtmak istiyorum sizlere...
Önce dünya zenginlinliğine ilişkim bir fıkra ile tebessüm ettirmek isterim.
Esas itibariyle (Kur’ân’daki ifadesiyle) ölüm ‘tadılacak bir şey’... Kimi için acı, kimi için tatlı bir yemek gibi. Öyle anlaşılıyor ki ‘ölüm’ ismi aynı olsa da herkes için mahiyeti farklı bir şey. Bir kayıkçı zor belâ, kan ter içinde asıldığı kürekle ağır ağır ilerliyormuş. Bir yalı sahibi ise ayaküstü kahvesini yudumlayıp kayıkçıya bakarak gülmüş. Kayıkçı: “Ne gülüyorsun, sen de öleceksin ben de öleceğim” demiş. Yalıdaki adam ise: “Doğru; ama sen böyle öleceksin, ben böyle öleceğim” diyerek karşılık vermiştir. 
Siyaset, spor, mizah, magazin, ekonomi üzerine birçok yazılar yazdım...Yaşam ve ölüm üzerine bir yazı derlemek için donanımlı olup olmadığımı ölçmek için bir deneme yazısı ilk girişimim. Ölüm başlığı altında bir yazı ilginizi çekermi bilmiyorum...Şüphesiz-–âyetle belirtilmiştir—ölüm de hayat gibi mahlûktur. Nasıl yaşadığımız gibi nasıl öldüğümüz de önemlidir.
Ölüm aslında kafaya takılacak bir durum mudur? Bu konuda Birçok programında ses ton-maister olarak çalıştığım Hayati İnaç'ın görüşleri beni de etkisi altına almıştır...
Ne diyor hoca? 
"Olur olmaz herşeye kafaya takıp bunalıma giriyorsun...Ecel geldiği gün telaş etmenin bir manası yok.Gelmediği gün telaş etmeye gerek yok.O gün ecel ya geldi ya gelmedi...Geldiyese kaçılacak yer yok.Gelmediyese strese girmeye lüzum yok. Olur olmaz şeyi niye kafaya takıyorsun ki sen."

Dünya da hiç ölmeyecek gibi yaşayanlar belki de en büyük ölüm acısını ve stresini yaşayan insanlar...Ölmeden de stresini, sıkıntısını, korkusunu yaşayarak hayatlarını zindan ediyorlar...Çünkü dünyayı o kadar kıymetlendirince, ayrılma korkusu, ve bu dünyada ki bir gün sona gelinceği gerçeği büyük sıkıntı. Yine bir kıssa ile örneklendireyim.
Adamın biri köprünün üstüne ev yapmış. Köyün muhtarı gelmiş "Sen niye köprünün üstüne ev yaptın kardeşim?" demiş. "Adam manzarası çok güzel, orman, nehir harika" demiş...Muhtar, " Köprünün geçmesei güzeldir, kalması değil" demiş...
Burdaki köprüyü ister dünya algılayım istersek sırat algılayım her iki manada geçmesi güzeldir. Ama geçme güzelliğine ulaşmanında bir yaşam koşulları var..
Ölüm korkusu ahirette cevabını  veeremeyeceğimiz sorulardan mı yoksa kabir azabı mı dır insana göre değişir ama Cüneyt Arkın'ın bir film repliği de hafızamdan hiç silinmiyor. "Toprak bana ölünce altına girmek için önemli, üstünde yaşamak için değil." cümlesi her nekadar bir senaristin film adına kurkusuda olsa anlam bakımında sizin ne aldığınız açısından önemli.
Ölüm için ezanla namaz arası kadar bir süre denir. Doğunca ezan okunur kulağınıza namazınız kılınmaz, ölünce namazınız kılınır ama ezanınız okunmaz..İşte bu süreç aralığında ne yaptığımız önemli. Geçmesi güzeldir kalması değil denilen de bu aslında. Canını sevmek kadar doğal bir duygu yok ama canana adamışsan canını ve maksat canana kavuşmaksa ölüm sevinçli, müjdeli bir duruma da dönüşebiliyor... Tabi sen mutlak itaat ederken kul seçmişsen bunun müjdesi, sevinci olmuyor. Allah'a ve peygambere mutlak itaat edenin dünyada hiç bir şeyden korkusu olmadığı gibi ölüm korkusuda olmaz... Allah'a ve peygambere mutlak itaati bırakıp, belediye başkanına, il başkanına, siyasi parti liderine, patronuna, müdürüne, müşterine mutlak içindeysen kaygın, tedirginliğin, korkun, riskin, hesabın, kitabın bitmez...
Adam muhasebe yapıyor... Dünyalıya biat ve itaat etmezse dert yaşayacağını düşünüyordu... Allah sevdiği kuluna dert bela verir... En sevdiği, sevglisi kulu peygambere bile ne dertler verdi. Hem öksüz, hem yetim, hem fakir, torun acısı, evlat acısı, etrafındaki herkes düşman,  ne dertler yaşadı peygamber...Peki peygamberin günahı var mıydı? Asla...Demek ki şunu idrak etmez lazım. Derdin büyüklüğü ile günahın büyüklüğü eş değer değildir. Dertten mi kaçacağız, günahtan mı?
Biri sormuş resuallah efendimize..."Ben ölünce nereye giderim?" Cevap buyurdu? "En merhametliye gidersin"
Bu bir kavuşma meselesidir. Son değildir.
Hastamız var... Haber bekliyoruz sağlığına kavuşsun diye...Hasta olmak Allahı tealanın kulunun kulağını çekmesi gibidir diyor. Baba oğlunun kulağını çektiğinde bu onun oğlunu sevdiğine delalet eder.Sızlanmamak lazım..Tasavvuf derki illet, kıllet, zillet...Yani hastalık, fakirlik ve itibarsızlık Allahın arasıra sevdiği kuluna gönderdiği hediyelerdir. Bu sayede kulluğunun hatırlar, boynu bükülür, gözü yaşarır, Allaha yaklaşır, dua eder.. İnsanda pek sıkıntı görmeyince dua etmiyor...İnsanoğlu böyle..Onu duaya davet ettiği ve dua ettiği için bir nimettir hastalık, dert, fakirlik.

Çayırova Belediye Başkan Yardımcısı aynı zamanda ilahiyiyat tehsilli Kenan Tuzcu ile hastalık ve ölüm üzerine kısa bir sohbetim olmuştu... Belki de bu kadar kelmenin, cümlenin, fıkranın, kıssanın tek cümleyle özetini yapmıştı... "Nasıl yaşadığının, ne yaptığının öneminden çok HİKAYENİN SONU ÖNEMLİDİR"  demişti.
.Herkesin hikayesinin sonu hayırlı olsun.
Allah tüm hastalarımıza şifa versin...
Saygılarımla

Anahtar Kelimeler: Ölücem makamdakiler ölmeyecek ?
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült
Yorum Yazın
schermerdusenberycmp5p8+2fhjn22t7lrv@gmail.com
2.06.2024
ratione enim ipsam quo ullam quis corporis. quo ut illo atque corporis est sit nemo earum aut voluptatem ut natus. dolorem et et voluptatum illo quia consequatur autem et sint culpa.
flagstoneveneydel2q9+2fhjn4ad3aq3@gmail.com
26.05.2024
eos aspernatur molestiae aut corrupti cum sed autem voluptatibus ducimus. unde aut voluptate nobis sit sunt sint quisquam alias maxime quasi omnis. voluptatem delectus perspiciatis numquam nulla autem
35.01hs3fx092xm5vmj7p7228yfw4@mail5u.info
1.05.2024
unde id voluptatibus enim pariatur ipsa. corrupti et quia aut quo voluptates atque quidem quo nesciunt accusantium et perferendis doloribus placeat. consequatur reprehenderit quaerat vel tempora sed d

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.