Türkiye İlkan Karaman Ligi'nin 7. Haftasını Balıkesir'de tamamladık. Hem de ne tamamlama...Gittik, geldik, öldük, dirildik...Neyse ki yeni bir galibiyet hikayesine imza attık...
Tüm oyuncularımızın eline sağlık. Aslında çok detaylı bir analiz yapmazsak oyuncularımızın bütünüyle tebrik edilmesi analarının ak sütü gibi hakları...
Ancak ben yine eksik gedik aramaya, negatif tespitlerimi paylaşmaya, eksilerimizi de ifade etmeye devam edeceğim. Zafer sarhoşluğu içinde kimse eksisini artısını ne sağlıklı şekilde görecek durumda ne de yoğurdum kara diyecek boyutta.
Haftalardır yazdığım olumsuzluklar bir bir düzelmeye devam ediyor. Keşke bir bir değil de takım halinde düzeltilebilse...
Geçen hafta Koray'ın müthiş oyununa şahit olunca darısı diğer yerli oyuncularımızın başına demiştik. Balıkesir'de Ali Efe güzel bir çıta atladı. Dün Koray bugün Ali Efe derken yarın Merthan Mutlu, Mert Ulutaş,Hamit Sezavi deriz inşallah... Keşke yerli oyuncu grubumuz tek tek değil de bütünüyle motivesini, konsantresini ve performansını yakalayabilse... Kazandıkça pek sırıtmıyor ama kaybettiğimiz ilk maçta masaya neler yatar iyi biliyorum. Kimse "haftalardır kazanıyoruz, kaybetme kredimiz var, o kadar galibiyetin arkasından bir maç kaybettik diye kıyamet kopar mı?" demesin.
MAÇ denilen şey böyle bir şey. Tabela oyunu. Kazanırsan kralsın...
Balıkesir'de rakibin aslında temsilcimiz Çayırova Basket'in ayarında bir takım olmadığını gördük. Çok rahat kazanabilirdik ama taşları gereksiz oynatınca maçın ayarı da bizim açımızdan bozuldu. Hala oyuncu dinlendirme noktasında Jamari-Koray eşleşmesi devam ediyor. Ne zaman Koray ile Oğuzhan ya da Jamari ile Oğuzhan beşte bir arada olsa rakip potamızda cirit atıyor. Hala Koray ve Jamari aynı anda parkede denenmiyor. Lufıle ve Ümit Sonkol gibi hem boy hem de fiziksel gücü olan oyuncuları pota altında durduracak ölçüde güçlü oyuncularımız arasında Jamari ve Koray'dan başka kim var? Murat Atar ağır, Oğuzhan fiziksel yetersizlikte...
Hala rakiplere dış atış savunması yapamıyoruz. Ömercan üçlükleriyle neredeyse maçın yıldızı olacaktı. Üçlük savunması ciddiye alınmamaya devam ediliyor.
Sanki maç kaybetmişiz gibi yazıyorum ama ben yazayım bir köşede dursun.. Bu işin İLAB'ı var, Trabzonspor'u var, Bordosu var, Bodrum'u var. Ankaragücü'sü var...Geride kalan 7 haftada Esenler Erokspor ve Gaziantepspor dışında Çayırova'nın üstünde düzeye sahip bir takımla karşılaşmadık. Bu maçlardan da birini kazandık, birini kaybettik.
Artılarımıza da değinmemek kul hakkı oluşturur...
Herşeyden önce takdir edilecek en önemli unsur böyle bir hakem yönetimine karşı maçtan psikolojik olarak kopmamaktı. Diante'nin bile çıldırdığını gördüm ya... Daha ne diyeyim. Sinir küpüyle 4. periyot oynayan Diante bitime 1 dakika kala bence alındığında dans ediyordu. Profesyonellik böyle bir şey.
Bir diğer artımız Ali Efe Barış oldu. Rakibe sahanın her alanında savunma yaptı, sayı üretti. Biraz dağınık ama artıları daha fazlaydı... Bir tık ötesi ona da takıma da yeter artar bile. Koray müthiş güçlü göründü. Kale gibiydi. Savunma ribauntları, top çalışları büyük katkı yaptı. Pizza CO maçı kadar sayı üretmese de Balıkesir'de galibiyetin mimarları arasındaydı. Hamit kısa bir süre aldı ama bençte ki kadar hırslı ve agresif değildi. Bazı hakem kararlarında gösterdiği sinir tepkisi ile parkede ki sertliği orantılı değil. Oğuzhan, takım skor rahatlığını elde edince müthiş oynuyor. Hatta şov yapıyor. Riskli ve stresli sürelerde sorumluluk alan bir profile bürünmüyor. Merthan kıpırdadı ama... Amalarla dolu bir maç tamamladı. Eray resmen savaştı. Takdir edilecek bir performans sergiledi. İstatistiklerine bakıldığında oynamamış gibi görünse de, canını dişine takacak düzeyde oynadı. Boş mücadele de yapmadı. Katkılıydı.
Jamari müthiş bir istikrarla oynuyor. Her yerde ve her şeyde var. Savunma, sayı üretme, ribaunt, mücadele, savaş, estetik, top çalma... Ne isterseniz var. Onun yükünü hafifletecek tek isim Koray ama aynı anda parke de olamıyorlar. Maç kazanıldıkça da doğru yapıldığı sanılıyor.
Yazımın final bölümünde yazılacak isim belli... Diante Watkins… Maç öncesi sağlık sorunu olduğunu öğrendim. İğne yapılarak saha sürüldüğü belirtildi. Ve 39 sayı. Rakibi çökertti. Üretilen sayının üçte birinden daha fazla tek başına sayı üretti. Tutulamıyor, önlem alınamıyor. Sahada var olduğu sürece arkama yaslanarak maç izliyorum... Bençe alınınca sadece rakibi izlemek zorunda kalıyorum. Bu sezon dördünce kez 30 sayı barajını aştı. Hem maçı, hem takımı kurtarıyor. Hele Balıkesir'de ki performansıyla ipten aldığı sadece maç ve takım olmadı. İyi ki Çayırova Belediyespor'da Diante var diyen, nazar değmesin diyen bir tek ben olmadığımı çok iyi biliyorum.
Saygılarımla
