Kadıköy'de kazandık... Ama maç sonu sevinemedik... Çünkü Çayırova Belediyespor Basket sadece kazanan takım, şampiyon takım ünvanı kadar çok değerli bir ünvana daha sahipti... Sempatik takım...
Basketbolun her liginde olaylar oluyor... NBA'da, Süper Lig'de, Eurolig'de...
Her spor branşında olaylar çıkıyor...
Bizim maçımızda çıkması da doğal değil mi?
Hayır değil...
Biz tüm ligler arasında, tüm gruplar arasında, sempatik, saygılı, hoşgörülü, samimi sıfatlara sahip bir takımız...Daha doğrusu takımdık... Şimdi sadece maç kazanan bir takımdan başka bir özelliğimiz kalmıyor görüntüsündeyiz.
Pizza Bulls maçında bençten oyuncuları ve antrenörleri atılan bir takım stresine girdik. Hocayı değiştirdik.
Yeni hocamız Üsküdar maçında sahadan atıldı. Tribünlerde hocanın çığlıkları yankılandı. Disiplin kuruluna sevk edilen, oyuncuları, hocası para cezası yiyen bir takım ortaya çıktı...
Artık sempatik takım görüntüsünden itici bir takım tablosunun temellerini attık...
Maalesef Kadıköy'de final yaptık. Kavga olaylarında yer aldık. Kim haklı kim haksız bir önemi yok. Rakibin, hakemin tahriği de önemli değil. Biz tecrübeli bir ekipten oluşuyoruz. İçinde Süper Lig'de, Avrupa'da oynamış oyuncuları barındıran bir kulübüz. Maçı kazanmışsın. Gir sessizce soyunma odasına... Orada maç zaferinin coşkusunu yaşa. Eğlen coş.. Otobüste yaşa, Çayırova'da yaşa... Yada yaşama. Maç bitmiş kazanmışsın. Ne işin var senin rakip oyuncularla, rakip teknik ekiple dalaşmana. Bırak onlar tırnak yesin, onlar üzülsün, onlar kaybı içine sindiremesin.
Bizim ne işimiz var...Galibiyetim cepte, puanlarım cepte...
Rakip küfür etmiş-miş... Etsin
Rakip hakaret etmiş-miş... Etsin
Ben koymuşum galibiyeti, puanları cebime... Gerisini rakip düşünsün...Kötü söz sahibinindir.
Hadi oyuncular maç stresinde... Sıcağı sıcağına hararetlerine kontrol sağlayamaıyorlar. Menajeri, idarecisi, hocası olayların içinde...Gençleri yatıştıracak adamlar birbirini tartaklıyor.. Kargaşa... İtiş-kakış... Kimin kimi ayırdığı belli değil, kimin kiminle kavga ettiği belli değil...
Hadi isterseniz en başa dönelim....
Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi bu takımı niye kurdu?
Gittiği bir futbol maçında koro halindeki küfürleri duyunca, çıkan kavgayı görünce, "Böyle spor mu olur? deyip daha elit, daha seçkin, daha ailelere, kadınlara, çocuklara hitap eden bir spor branşı takımı oluşturma niyetine girmedi mi? Başarının yanında, küfürsüz, kavgasız, hakaretsiz, kargaşasız bir spor kulübü oluşsun demedi mi?
Allah'tan bu maçta yoktu. O kargaşayı, küfürleri görse, duysa ne der?
Bu takım Çayırova'yı saygınca, sempati ile, sevgi çerçevesinde bütün kentlerde temsil etti bugüne kadar. Başarı kadar bu özelliklerle de tanındık, sevildik ve gururumuz oldu.
Ya şimdi...
Galibiyet haberi, yazısı yerine şu yazdıklarımı ben kendime sindiremiyorum. Yakıştırımayorum.
Nedir bu sakinleşememe durumu...Nedir bu panik?
Biraz sakin olsak biraz paniklemesek maçı ilk periyotta kopartırdık..İkinci periyottada kopartırdık... Her dakika, her saniye kopartırız. Çünkü o güce, yeteneğe ve oyun kalitesine sahip bir oyuncu grubuna sahip takımız... Panikleme nedeniyle ikinci yarıya geride başladık. Panik nedeniyle 14-4'ü 14-14'e getirdik. 33-33 yaptı rakip.
Panik yapmasak, sakin olsak sadece maçı erken kopartmanın yanında maç sonu olaylarda da yer almazdık.
Neyse Allah'tan maçta Bünyamin Başkan yoktu...
Duymadı, görmedi...
Bir sonraki maça fitnes ve spor salonunun yanında bir de pedagok eşliğinde hazırlanmayı öneriyorum...
Antrenörümüzün, bazı oyuncularımızın, menajerimizin ve bazı idarecilerimizin sakinleşmesini ve o sempatik sıfatına, kimliğine tekrar bürünmesini arzu ediyorum... Saygılarımla...
