Seçim sonuçlarına Ak Parti kanadından bakıldığında yerel anlamda yüzler gülse de genel anlamda pek yüzler gülmüyor.
Bölgemiz dediğimiz Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası'nda Ak Parti fire vermedi. Ancak geçmiş seçimlerde elde edilen oy sayıları ve oranlarla 2024 seçimlerinin sayıları arasında Ak Partililer açısından iç karartıcı bir tablo ortaya çıktı.
Kocaeli'de yıllarca 13-0 olan ilçelere göre belediye dağılımı son dönemde 12-1 dünkü sonuçlarla 10-3 durumuna geldi. Ülke açısından ortaya çıkan tabloyu Ak Partililer nasıl değerlendiriyor, tahmin edebiliyorum.
Oy kullanma tarihi olan 31 Mart'a kadar Muzaffer Bıyık'ın ne kadar rahat bir seçim geçireceğini, belki de Darıca'da tarihi bir rekorla seçim kazanacağını konuştuk, durduk. Çayırova, Ak Parti'nin öncelikli kaleleri arasında dedik, durduk. Bu iki ilçe de çıkan sonuç Ak Partililerin zafer olarak nitelendirdiği bir durum ortaya çıkarsa da detaylarda durum göründüğü gibi değil. Darıca'da DEM Parti aday çıkarmasa bu partiye verilen 8.416 oyun hangi partiye yada hangi partilere dağılımı ortaya nasıl bir sonuç çıkarırdı. Çayırova'da 2 Bin oy farkla seçim kazanan Ak Partinin coşkulu bir kutlama yapması doğal mı, normal mi, bilemedim. Hadi Çayırova'da yarışan adaylar özelliği önemli bir unsurdu ve başa baş bir yarışı normal kabul edelim. Seçimi 1 oyla dahi kazanmış olsada Ak Parti'nin kazancını zafere dönüştürelim.
Ya Kocaeli... Bugün partililere bir mesaj atıldı. Saat 22.00'da tüm ilçede ki partililerin katılımı ile coşkulu bir kutlama yapılması planlandı. Katılım için atılan mesajın ardından kısa bir süre sonra düzenlenen etkinlik İl Başkanı Şahin Talus tarafından iptal edildi. Neyi kutlayacaklardı Allah aşkına... Kocaeli'de 2 ilçeyi daha kaybetmiş olmayı mı? Tahir Büyükakın gibi üstün özelliklere sahip bir adayın aldığı oyu ve oranını mı?
Peki bu tablo ortaya nasıl çıktı?
Emeklilerin bir tepkisi olarak nitelendiriliyor.
Peki Recep Tayyip Erdoğan istese seçimden önce 10 Bin TL olan emekli maaşını 20 Bin TL yapıp seçimi garantiye almayı bilmiyor muydu?
Bence seçim sonuçlarının bu şekilde ortaya çıkacağını Recep Tayyip Erdoğan biliyordu. Kaç seçim yaşadı. Seçim kazanma garantisi için yapılacak her türlü koşulları ve manevraları sadece bu ülkede değil dünyada ondan daha iyi bilebilen bir siyasetçi olamaz.
Peki ülkenin kasasında emeklilere zam yapacak para mı kalmadı?
Düşünün bakalım. Ak Partili belediye başkan adaylarının seçim kazanmak için uçuk, pahalı projelerine hükümet kanadından aktarım yapmanın ülke bazındaki maliyeti nasıl bir rakam ortaya çıkarır. Bir de seçimin kazanılması için emeklilere yapılacak zamı da üstüne koyun.
Recep Tayyip Erdoğan sabah akşam para bassa işinden çıkamaz. Seçimlerin bu sonuçlarla ortaya çıkması belki bir siyasi partinin başarısını tartışacak duruma getirse de ülke ekonomisinin toparlanması adına, uçuk projelere yapılacak tasarruflar nedeniyle Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ı rahatsız etmedi diye düşünüyorum. Erdoğan 5 yıl sonra yapılacak seçimlerde kaybettiği yerleri tekrar kazanacak bilgi ve birikimi tartışmaya gerek var mı?
Peki kazanılan yerlerde ki oy sayıların düşük olması, oranların diğer partilerle yaklaşık olmasında ki nedenler nedir?
Yani yerel nedenler? Teşkilat içi nedenler?
Kendime göre sıralamak isterim.
1-Geçmişte belediye meclis üyeliği yapmış isimleri döndürüp, çevirip tekrar yazmak. Yeni isimlere siyaset sahnesinde yer vermemek.
2. Partinin kadın ve gençlik kolları yöneticilerini, başkanlarını meclis üyesi listelerinde yer vermek. Zaten organ başkanı olan isimlere farklı farklı sıfatlar yükleme amacının gereksizliği...Dışarıda kalan isimleri ve onun çevresini partiden soğutup, partiye negatif duygular beslemesini sağlamak.
3. Donanımsız, niteliksiz, bilgi ve teknolijiyi kullanamayan, parti içinde sadece kulis yapan, dedikodu siyasetini önemseyen, ikili ilişkilerinde denge kuramayan, belediye ve teşkilat yapısında uyum sağlayamayan isimlerin ilçe yönetimlerinde, icra yönetimlerinde hatta ilçe başkanı olarak yer verilmesi.
4.Mahalle ve ilçe yönetimlerinde olup, belediye çatısı altında çalışan, hem teşkilat yapısında hem de belediye yapısında yer alan isimlerin varlığı... Teşkilat yapısındaki isimlerin belediyecilik yapamadığı dönemlerde ki Ak Parti'nin oy oranlarını inceleyin...
5. İlçe yöneticlerinin vatandaşla olan ilşkilerinde kopukluk oluşturması.
6. İlçe yöneticilerinin ticari hayatlarında siyaseti kullanma düzeylerinin üst safha çıkması. Vatandaş odaklı siyaset yapmaktan çok ticaret odaklı siyaseti kullanma niyetleri. Ticaretlerine negatif etki edecek noktada partilerine ve belediye idaresine cephe almaları.
7. Siyasette belirli bir noktada yer edinemeyen, yer verilmeyen isimlerin partilerine karşı düşmanlık etme niyetleri.
8. Ak Parti'nin olmazsa olmaz prensiplerinden, gerçek anlamda halkın hizmetkarı olma hedefinden tamamen uzaklaşıp halktan aldıkları oylarla halka sultanlık eden belediye başkanları...
9. Hani "Biz sadece seçim döneminde değil her zaman vatandaşımızın yanındayız" diyorsunuz ya... Kendinizi kandırmaktan vazgeçin... Ben seçim olduğu halde sahaya çıkan hane, esnaf ziyareti yapmaktan sıkılan, yorulan, 1 Nisan gelse de şu işkence bitse diyen adaylar, partililer biliyorm.
Ak Parti'nin bölgemizdeki yöneticileri bu sıraladığım nedenlere, "Hadi oradan" diyebilir... "Saçmalamışsın" diyebilir... " Yok böyle birşey" diyebilir"
O zaman Türkiye'Nin 4'te 3'ünün kırmızya dönüşmesini, Kocaeli'de 13-0'lık durumdan 10-3'e nasıl geldindiğini, kazanılan yerleri sıyıyarak nasıl kazandığınız siz anlatın, ben dinleyeyim...
Saygılarımla...