Basın açıklamasına "Bugün burada sadece bir basın açıklaması yapmak için değil, yanan bir coğrafyanın, kuşatma altındaki bir halkın, sabrın doruğundaki bir ümmetin sesi olmak için toplandık" sözleriyle başlayan Ersin Er, Gazze'nin bugün "insanlığın onurunu kaybettiği yerin adı" olduğunu belirtti. Er, 600 günü aşkın süredir devam eden saldırılarda 40 binden fazla kişinin şehit olduğunu, on binlerce kişinin yaralandığını ve şehirlerin yerle bir edildiğini hatırlattı. Açlık, ilaçsızlık ve yıkımın boyutlarına dikkat çekerek, uluslararası kurumların ve liderlerin "üç maymunu oynamasını" eleştirdi.
Ersin Er, basın açıklamasında özellikle İslam ülkelerinin sessizliğini hedef aldı. "Madem ki ümmetiz, madem ki bir bedeniz, o hâlde neden bu acıya karşı harekete geçmiyoruz?" diye soran Er, hiçbir İslam Konferansı'nın Gazze için somut bir aksiyon kararı almadığını, hiçbir liderin vahşeti durdurmak için masaya vurmadığını ve hiçbir devletin İsrail'le ilişkilerini kesmediğini vurguladı. "Zalimler zulmünde birleşirken, mazlumlar yalnızlaştırılıyor... Bu APAÇIK bir ihanettir! Bu bir teslimiyettir!" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
AGD Gölcük Temsilciliği, Türkiye halkına ve kardeşlerine seslenerek somut taleplerini sıraladı:
Ersin Er, konuşmasını merhum Sezai Karakoç'un dizeleriyle sonlandırdı: "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak."
Program, AGD Gölcük İlçe Başkanı Muharrem Güleç'in duasıyla sona erdi. Basın açıklamasına siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.