Adnan Ayvaz Yazdı...
1990'lı yıllarda Ratko Mladıç müslüman boşnak halkına yaptıklarıyla "Bosna Kasabı" ünvanı alırken bizlerde gençliğin verdiği o heyecanla "savaşa gidelim, savaşalım" modundaydık.Srebrenitsa Katliamı sonrası artık sabrımız tükenmişti. Vücudumuz Gebze'de ruhumuz Bosnadaydı. Kadınlara tecavüz ediliyor, toplu mezarlarda müslüman halk katlediliyordu. Avrupa'da ve dünyada öyle kılını kıpırdatan bir ülke de hatırlamıyorum. Belki o dönemin gençleri olarak gidip Bosna adına Sırbistan'a karşı savaşa katılamamıştık...
Ama yine de boş durmamıştık. Sırbistan Büyükelçisi'ne karşı bir eylem düzenlemiştik. O eylemi düzenleyenler arasında bugün Gebze MHP önceki dönem ilçe başkanı Serkan Kural'da vardı. Nezaret ve mahkeme süreçlerinde ki yol arkadaşlığımızın en üzücü tarafı terör şubede de tutulmamızdı...Düzenleyenler arasında derken zaten toplam 3 kişiydik. Biz katliama, kadınlara tecavüze, toplu çocuk mezarlarına karşı bir eylem yapsakta terörle mücadele şubede ifadelerimizin alınması ve bu yönde mahkemeye çıkarılmamız ağrımıza gitmişti.
Dindaşlarımızın, soydaşlarımızın soykırımına seyirci kalmadık diyorduk ama yasal olmayan her eylem terör başlığı altında değerlendiriliyormuş..
Mahkemeye çıkarılınca hakime hanımdan öğrendik.
Aradan 20 yıl geçti...
2010 yılıydı... Pazar günü oynanacak olan Gebzespor'un, A.Sebatspor deplasman maçının saatini cumartesi akşamından beklemeye koyulmuştum otelde...
2003 yılında Sertap Erener 1.olunca Eurovision merakı oluştu ben de.
Gözlerime inanamayacağım şeyler görüyordum... Bosna Hersek Sırbistan'a 12 tam puan veriyordu.. Katliamı unutmuş anlaşılan Boşnaklar dedim...
2010 yılının Eurovision Şarkı yarışmasında bir ilginç noktada Ukrayna'nın Rusya'ya, Rusya'nın Ukrayna'ya 12 tam puan vermesi.
Aradan geçen zaman içinde bugün birbirlerine bomba yağdırıyorlar. Hitlerin Nazilerinin Polonya'ya karşı işlediği insanlık suçlarının ardından Polonya'da bu yarışmada Almanya'ya 12 tam puan vermişti...
Sanki Eurovision, şarkı yarışması değil şaka programı gibiydi.
Bugün bölgemizde ki siyasete bakıyorum... Koltuk hedefindeki isimlerin seçim kazanma adına, 30-40 yıllık dostlukları hiçe sayılıyor... Yine derdi koltuk olanlar arkalarından kuyu kazanlarla kol kola geziyorlar. Seçimin yaşandığı yarı kurumuda oradaki dost gibi görünen kuyu kazıcılarıda, dostluklarını hukuklarını unutup koltuk derdine birbirine sırt dönenleride bölgemiz bu kez aleni gördü...
Şaşkın şaşkın takip etti.
Dostluğunda, düşmanlığında bir duruşu olur...
Ege'ye gittiğimizde bazı Yunanlı insanlarla sohbet ediyoruz. Neden Türkleri sevmedikleri ile ilgili bir sürü hikayeleri var. Atilla'nın Romayı vergiye bağlı dönemden Fatih'in İstanbul'u fethemesine kadar kin güttükleri bir sürü tarihi yaşanmışlık.. Onlar hala Eurovision'da tam puanı Güney Kıbrıs'a veriyorlar. Bizde Azerbaycan'a...
Dostluğunda düşmanlığında bir duruşu olur..
Bu konuda Türk-Yunan ilişkilerine hayranım.. Birbirimizi sevmediğimiz net.. Onların İstanbul hayali net, bizim Adalar arzumuz net... Kıbrıs'tan ne onlar ne biz taviz vermeyiz..Yakalasak birbirimizi bir kaşık suda boğacağımız net..
Öyle dost gibi görünüp düşmanlık yaptığımız yok..Yüzyıllarca Haçlı zihniyetinden Anadolu'yu işgallerine kadar soğuk duygularımız var. İzmirde denize dökülmüş olmanın sinirini hala yaşıyorlar.Ege'de dalaşıp duruyoruz.. Kim kimi yakalarsa..Öyle uzlaşacağımız, dost gibi görüneceğimiz bir durum sözkonusu değil. Siyasetende dost gibi görüntü vermeyiz onlarla....
Siyaseten, üzerine basıp geçip, koltuğa oturacaksın diye dost gibi yada küs gibi duruyorsan vay senden bir medet umana...
Siyasi partilerde ki tanıdıklarımızda pek farklı değil...
Köprüyü geçene kadar..Sonrası 12 tam puan...
Eurovisiona dönmüş ortam.
Saygılarımla
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.