Adnan Ayvaz Yazdı...
Bugün Çayırova Kitap Kafe'nin ikincisinin açılış törenini takip ettim. Sayın Vali'nin gelmesi beklenirken bu esnada Kitap Kafe'nin içini dışını gezdim.Kitap Kafe demek kütüphanenin biraz donanımlarının günümüze uyarlanmış hali...
İnanamadım...
Bir kafeye gitseniz bu kadar detaylı dekorasyon uygulandığına şahit olamazsınız...
Bir kütüphaneye gitseniz bu kadar zengin katagoride kitaba rastlamazsanız.
İster bir iç mimar gözüyle inceleyin, ister entellektüel gözle bakın, ister bir pasta-cafe işletmeci bakış açısıyla inceleyin... her yönüyle harcanan emek takdir edilmeyecek gibi değil.
Her alanı her şekilde kullanım amaçlı... Bahçedeki geniş çimler yaz akşamları açık hava sineması izlenecek amaçta...
Binanın bir bölümünde ders çalışabilir, araştırmalar yapabilirsiniz...
Diğer binada sıcak soğuk bir içecek veya pasta kurabiye eşliğinde okuduğunuz kitabın dünyasında gezinebilirsiniz... Bir tararafı kentin farklı bir görselliğine kucak açımış diğer tarafı Marmara Denizi'nin maviliğine yelken açmış...
İnsanda ofisini kapatıp labtopunu kapıp buraya gelme duygusu oluşturuyor...
Her yönüyle bayıldım...
Dekorasyona, peyzaja, kitap zenginliğine, mobilya seçimine, çalışma ortamlarına.... Bu kadar mı ince detay yapılır?
Birçok şehirde buna benzer özel, kamu yadabelediye kitap kafeleri gezdim, inceledim...
Bu kadar özeline rastlamadım...
Bir belediye başkanı yada belediye yönetimi kente birşey yapmış olmak için, öncelikli ihtiyaç olup olmadığına bakmadan bir tesis yada bir yapıyı konduruyor... Torbam dolu olsun diye kentin, kentlinin ne işe yaradığını dahi anlamadığı bireyler ortaya çıkarıyor.
Ancak bu kitap kafe, birçok belediye başkanının yada belediye yönetimlerinin böylesi bir yapıyı yapma kararı verip kazmayı vurmadan önce gelip inceleyeceği bir doanımda...
Düşünebiliyormusunuz, basım hatalı kitapları dahi tavan dekorunda kullanarak muhteşem bir göz zevki görselliği düşünülmüş ve hayata geçirilmiş...
Kimin en küçük yada büyük emeği varsa ellerine sağlık...
Valinin dedği gibi komutanlar bir fethi yaparken sadece hazineyi ve şehri almanın dışında kütüphaneyide ele geçirme hedefini öncelikli tutardı... Bizanslılar, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alırken hazineyi kaçırmayı birakıp kütüphaneyi yakmış...Sırf kültürleri, arşivleri ve tarihi kaynakları Türklerin eline geçmesin diye... Kitap ve kütüphanenin bu denli önemli olduğu dünya gelişiminde bu kitap kafenin hizmete açılması benim açımdan çok değerli, kıymetli...
Tekrar yaşadığım bölgeme, gençlerimize bu hizmeti açan, emeği olan herkese teşekkür ederim...
Saygılarımla...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.