Her yıl yaptığı uyarılarını bu yıl da tekrarlayan Memiş, "Altınla borçlanmak, özellikle belirsiz dönemlerde büyük risk taşır. 2025'te olduğu gibi, 2026'da da kesinlikle altın borçlanılmamalı. Kendine güveni olmayanlar bu riski almamalı" ifadelerini kullandı.
Altın borç alan mı yoksa veren mi daha çok zararda? sorusunu gündeme getiren Memiş, "Asıl büyük yıkımı birikimlerini başkasına emanet edenler yaşayacak. Bu piyasalarda risk sadece alanda değil, verende de büyük" diyerek yatırımcılara dikkatli olmaları çağrısında bulundu.
Altın fiyatlarında yaşanan hareketliliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Memiş, piyasaların "manipülasyon sürecine" girdiğini ileri sürdü. "Fiyata değil, eldeki miktara bakanlar kazanacak. Geleneksel yatırımcılar bu süreçten güçlü çıkarken, kısa vadeli kazanç peşinde koşanlar büyük kayıplar yaşayabilir" dedi.
Altında son dönemde artan işçilik maliyetlerine de değinen Memiş, "Kimin malına 3.500, 8.000, 11.500 dolarlık işçilik ödendi? Bu fiyatları kim belirliyor, kim alıyor, kim satıyor? Zamanı geldiğinde bu sürecin bir soygun olduğunu herkes açıkça görecek" şeklinde konuştu.