O zamanlar U-14, U-16, U-18 gibi terimler yoktu futbol takımlarında... Yıldız Takım vardı... A Genç vardı, B Genç vardı... PAF Ligi vardı Veeee A Takım 1988 yılında 16 yaşında olan kimine göre Murat Erensoy, kimine göre Murat Çıplak ama herkese göre KELEBEK Gebzespor B Genç Takımındaydı. Yetenekliydi, hızlıydı, top ayağındaylen adeta uçuyordu ancak çelimsizdi... Üstelik ciğerlerinden de bir rahatsızlık yaşıyordu... Kilo alamıyordu... Güçlenemiyordu... Yediği yaramıyordu... Gebzespor Kulüp Başkanı Rahmetli Şendoğan Tezyüksel hekim arkadaşlarına yönlendiriyordu Murat'ı... Muayene oluyordu. Film çektiriyordu ama o zayıf çelimsiz fiziğinde hiçbir gelişme olmuyordu. Bir gün yine beraber gitmiştik doktora... Yine muayene oldu.. Serum yedi saaatlerce..İğne yedi... "Bu böyle olmayacak Adnan, ben kendi işimi kendim halledeceğim" dedi. "Hadi gel önce bizim eve gidelim" dedi... Rahmetli annesi kızılcık hoşafı yapmıştı... İçtim ben Murat'ın yan odadan gelmesini beklerken. Eşofmanlarını giymiş, futbol topunu almış, çıktı geldi.. "Hadi gidiyoruz" dedi. Gebze Stadı'nın protokol giriş karşısındaki şimdiki tenis kulübünün olduğu yerler boş arsa idi o yıllarda... Taşları dizdi... Üzerinden zıpladı... Zik zaklar yaptı... Topla gitti geldi... Açma germe yaparken, mekik çekerken beni bacaklarına oturttu. Ben sabit duruyordum o etrafımda topla yuvarlak çiziyordu... "Yüz olunca haber ver" diyordu. Böyle 20 günümüz geçti... Sonra A Genç Takımın hocası Yakup Yıldırım çağırdı. O zaman altyapıda 4 hoca vardı.. Yakup Hoca, Halil Hoca, Nurbay Hoca ve Mustafa Hoca...Her biri ayrı kategorinin hocasıydı ve Murat'ın hangi kategori ile antrenman yapması gerektiğine karar verdiler. Yakup Hoca "Ben çalıştıracağım" dedi. O dönemde Yakup Hoca için Seyfettin ve Murat prensleriydi adeta.
Murat güçleniyordu. Öyle güçlendi ki çarşamba A Genç takımla maça çıkıyor Cumartesi PAF ( Profesyonelliğe Aday Futbolcu Ligi)Takımın maçına çıkıyor pazar günü profesyonel takımın ilk 18'inde yer alıyordu... Ama her kategori yıldız üretiyordu o dönemde.. Bugün hocalık yapan bir çok futbolcu bu A Genç Takımdaydı... Hele Gebzespor'un PAF Takımı... Yıldızlar karmasıydı.. Habip Aydın, Teoman Gürlü, Yahya Çimen, Seyfettin Kurtulmuş gibi top cambazlarını hiç unutmadı Gebzespor Camiası... 1990 yılına kadar Genç Takım ve PAF Takım arasında alt liglerin tartışılmaz en büyük gol kralıydı... Seyfettin ile müthiş bir ikiliydiler. Seyretmeye doyamıyorduk... ve artık 1989-1990 sezonuna gelmiştik. Murat için dönüm noktası olan o maç. Artık onu herkes KELEBEK olarak tanıyacağı unutlmaz maç... Tarih 19 Kasım 1989 Gebze Stadı'nda Beylerbeyi maçını oynuyorduk ve 78.dakikaya 1-0 geride girmiştik... Beylerbeyi Gebze'ye geldiğinde Yalova ve Düzcespor'un arkasından üçüncüydü.. Evet dakika 78'di ve oyuncu değiştiriyorduk. Murat maça girdi. 82'de 1-1 89'da 2-1 öne geçirmişti Gebzespor'u... 12 dakiakad maçı çevirdi, galibiyeti getirdi. Bir anda herkesin dikkatini çekti... 1995 yılına kadar Gebzespor'un KELEBEĞİ olarak uçtu... Sonra Boluspor'a uçtu... Hem de 1 milyon 500 Bin TL bonservis getrdi o yıl.. Bu ayrıca bir rekordu…Gebzespor belki bir üst lige çıkmak için 10 yıl bekleyecekti ama Kelebek Murat o yıl bir üst lige uçmuştu... Ligler de böyle değildi o zaman. 3. Lig, 2.Lig ve 1 Lig vardı. 1. Lig bugün kü Süper Ligimizdi. KELEBEK bütün Gebzelinin gurur duyacağı bir şekilde temsil etti Gebzeyi Bolu'da, Karabükte, Güneydoğu'da, İstanbul'da...
Hele o unutulmaz TÜRKİYE KUPASI MAÇI... Rüştülü, Boliçli, Mosheulu, Metin Diyadinli, Ogünlü, Abdullahlı, Kemalettinli Fenerbahçe'ye karşı KELEBEK Türkiye Kupası eleme maçında Pendikspor kadrosunda ilk 11'de sahaya çıkmıştı... Ve Kelebek Muratlı Pendik, Fenerbahçe'yi 2-1 mağlup etmiş kupadan da safdışı bırakmıştı. Eniştesi Hayri Doğan Gebze'nin ilk bilardo salonunu İMPARATOR'u açarken Muratla sandalyeleri taşırken, "Pazar maçın var, yorma kendini" dediğimde "Sütlü neskafe içer, dinleniriz, hem antrenman oluyor.." dediği günden bu güne 20 yıl geçti... Şimdi bu kariyerin üzerine hala sütlü bir nesakafe içiyormudur acaba...
